Boyoz, 1492 yılında Sefarad Yahudileri'nin Türkiye’ye yerleşmesiyle Anadolu ve özellikle İzmir mutfağına katılan, mayasız bir hamur işidir. İspanyolca "bollos" kelimesinin çoğulu olan boyoz, "küçük somun" anlamına gelir ve İzmir'in damak tadıyla özdeşleşmiştir. Bu lezzetli yiyecek, coğrafi işaret alarak İzmir’in gastronomi kültüründe özel bir yer edinmiştir. İlk olarak boyozu yapan kişinin Boyozcu Avram Usta olduğu rivayet edilmektedir.

Boyoz-3

Boyozun yapılış sürecine dair

Öncelikle hamur yoğrulup top şeklinde 2-3 saat tavada dinlendirilir. Ardından hamur, elle tabak genişliğinde açılır ve bir süre daha dinlendirilir. İkinci aşamada hamur, elle sallanarak tekrar açılır ve rulo yapılarak 1-2 saat daha dinlendirilir. Kulak memesi kıvamına gelen hamur küçük toplar halinde kesilerek nebati yağ içinde yarım saat ile bir saat arasında bekletilir. Sonrasında yüksek ateşte fırınlanmadan önce, kat kat açılmış milföy yufkanın arasına isteğe bağlı içlik malzemesi (peynir, ıspanak vb.) eklenir. Ticari olarak satılan boyozlar genellikle boş yapılsa da, gerçek boyoz mutlaka iç malzeme ile hazırlanır. Hamurun özel bileşenleri arasında un, çiçek yağı, tahin karışımı ve tuz bulunmaktadır.

İzmir boyozunun kültürel önemi

Boyoz, yalnızca bir yiyecek olmanın ötesinde, İzmir’in kültürel kimliğini yansıtan bir simge haline gelmiştir. İzmir dışında başka şehirlerde ticari olarak bulunmayan boyoz, İzmir’in kendine has bir lezzeti olmuştur. Bu lezzet, yerel halk tarafından geleneksel olarak sabah kahvaltılarında tercih edilmekte ve genelde çay - haşlanmış yumurta eşliğinde tüketilmektedir. Boyoz, Sefarad kültürünün bir yansıması olarak, İzmir mutfağında önemli bir yere sahiptir ve bu mutfağın vazgeçilmez bir parçası olarak yaşamaya devam etmektedir.

Boyoz 2

İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Çin’de yeni yıl coşkusunu taşıdı İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Çin’de yeni yıl coşkusunu taşıdı

İzmir'in damak tadı

Sonuç olarak, İzmir Boyozu, köklü tarihine ve kültürel önemine rağmen modern hayatta da yerini korumakta ve Türk mutfağının zenginliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sefarad Yahudileri'nin getirdiği bu lezzet, günümüzde İzmir mutfağının en gözde yiyeceklerinden biri olarak sofralarımızda yer almaktadır.