İzmir'de uyuşturucu madde ele geçirildi: 1 kişi tutuklandı İzmir'de uyuşturucu madde ele geçirildi: 1 kişi tutuklandı

İzmir’in tarihi, bir arada yaşayan farklı medeniyetlerin ve kültürlerin izleriyle dolu. Ancak bu zengin geçmişin bir parçası olan Kortejolar, yani Yahudi aile evleri, bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kortejolar, İzmir’e 1492’de İspanya’dan göç eden Sefarad Yahudileri’nin özgün yaşam ve mimari anlayışları ile şekillenen avlulu ev toplulukları olarak bilinir. Bu yaşam alanları, özellikle İzmir’in Anafartalar Caddesi’nin Tilkilik bölgesinde yer almış, 1950’li yıllara kadar canlı bir topluluk sunmuştur. Ancak Yahudilerin İsrail’e göç etmesiyle birlikte, bu yapıların önemi azalmış ve günümüzde yıkılma tehlikesi altında olan evlere dönüşmüştür.

Birlikte yaşamın sembolü

Kortejolar, İzmir’in çok kültürlü yapısını yansıtan önemli bir mirastır. Yahudiler, kortejolarda kalabalık aileler halinde yaşamış, avluya bakan tek göz odalarda paylaşımlı bir hayat sürdürmüşlerdir. Bu evlerin mutfak ve tuvalet gibi alanları ortak kullanımdaydı ve bu avlular hayatın zorluklarına karşı birlikte göğüs geren ailelerin dayanışmasını simgeliyordu. Ancak bu dayanışma, Yahudi nüfusun azalması ve İzmir’e kırsal bölgelerden göç eden nüfusun kortejolara yerleşmesiyle son buldu. Yeni gelenler, kendi kültürlerini ve alışkanlıklarını bu evlere taşıdı, bu da Yahudi kültürünün neredeyse tamamen silinmesine neden oldu.

İsrail’e göç ve kortejoların çöküşü

1930’lardan itibaren Yahudilerin Filistin’e göçü, 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasıyla hızlandı. İzmir’deki sefalet içinde yaşayan Yahudiler için Aliya (göç) bir kurtuluş yolu olarak görülüyordu. Özellikle Bikur Holim Sinagogu, gençlerin Aliya’ya hazırlanması için tahsis edilmişti. 1922 yılında 55.000 Yahudi’nin yaşadığı İzmir’de, Yahudi nüfusu, 25 yıl içinde büyük oranda azaldı. Bu göç dalgası, Yahudilerin kortejolardan ayrılmasına ve bu yapıların önemini kaybetmesine neden oldu.

Kortejoların yerini Türk aile evleri aldı

Yahudi göçünden sonra, kortejolara Anadolu’dan gelen yoksul Türk aileleri yerleşti. Ancak bu geçiş, kısa sürede bölgedeki güvenliğin ve komşuluk ilişkilerinin bozulmasına neden oldu. Geiye Afrika kökenli insanların ucuz pansiyon olarak kullandıkları, otopark mafyasının bilerek yıkıp kendi amaçları için değerlendirdikleri yerler kaldı. Oysaki yakın tarihe kadar bu yaşam alanlarında Yahudilerin işlettiği fırınlar, mis gibi kokan boyozlar, havralar, hamamlar vardı.

Şimdilerde bu tarihsel doku, estetik ve mimari açıdan son derece kötü durumda. Uzun yıllar yoksul Yahudilere, 1950'lerden sonra Anadolu'dan kente gelen Türklere, şimdilerde çeşitli sebeplerle ülkelerinden kaçarak mülteci durumda olan insanlara ev sahipliği yapan bölge, tarih ve kültürel mirasa sahip çıkma konusunda çok şeyler hak ediyor. Günümüzde bu semtlerde Yahudi aileler ve onların bıraktığı yaşam alanlarına ilk gelip yerleşenlerin bir kısmı yaşamıyorsa da yapılan komşulukları ve dostlukları özlemle anan insanlar hala var.