Avustralya’nın Tasmanya eyaletinde emeklilik günlerini sakin bir plaj yürüyüşüyle değerlendiren Jocelyn Flint, hayatının en sıra dışı anını yaşadı. Yıllarca posta dağıtıcılığı yaptıktan sonra emekli olan Flint, Flinders Adası'ndaki Killiecrankie plajında cam sandığı taşın aslında elmas olduğunu öğrendiğinde adeta şoke oldu.
Kırık cam sandığı elmas zengin etti
Flint’in elmas keşfi, Tasmanya’nın kuzeydoğusundaki Flinders Adası’nda gerçekleşti. Killiecrankie plajında yürüyüş yaparken, yerde parlak ve berrak bir taş dikkatini çekti. Parmağının ucuyla yerden aldığı dikdörtgen şekilli taşı yanına alan Flint, ilk başta bunun sadece kırılmış bir cam parçası olduğunu düşündü.
Ertesi gün taşın Killiecrankie elması olduğunu öğrenen Flint, yaşadığı şaşkınlığı Yahoo News’e verdiği röportajda şu sözlerle anlattı:
"Killiecrankie elmaslarını hep duydum. Bu kuvarsı bulduğumda onun bir kırık cam parçası olduğunu düşündüm, gerçeği öğrendiğimde ise şoke oldum."
Plaj efsanelerle dolu
Killiecrankie plajı, aslında yerel halk arasında gizli mücevherlerin bulunduğu bir bölge olarak biliniyor. Taşlara, ilk olarak 1800’lü yıllarda kalay madencileri tarafından rastlandı ve Avustralya’dan ihraç edilen en eski mücevherlerden biri haline geldi.
Tasmanya Üniversitesi'ne göre, bu taşlar nadir bulunmasına rağmen zaman zaman kıyıya vurabiliyor. Yerel bir efsaneye göre, bir madenci yıllar önce kalay madeninin yakınına Killiecrankie elması dolu birkaç teneke kutu gömdü. Ancak bu kutular bugüne kadar hiç bulunamadı.
Daha önce de benzeri yaşanmıştı
Bölgede bugüne kadar bulunan en büyük Killiecrankie elması ise Margaret Wheatley’e ait. Wheatley, plajda 585 gram ağırlığında bir elmas bulmuş ve bu taşın 3 bin 400 dolar değerinde olduğu açıklanmıştı.