TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 10 Ekim'de Gazi Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Programı'nda konuştu. Konuşmasında yeni anayasa tartışmalarına değinen Kurtulmuş, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez ilk 4 maddesinden 3'üncü maddeyle ilgili konuştu.
''Devletin milleti olmaz''
Kurtulmuş, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyerek, “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir” dedi. Kurtulmuş'un sözlerine sosyal medyada tepki yağdı.
''Anayasa tartışmaları şeffaf olmalı''
Kurtulmuş, konuşmasında anayasayı yaparken önce hangi usulde yapılacağının ortaya konması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Önce hangi usulde yapacağınızı ortaya koymanız lazım ki ondan sonra esasları doğru bir şekilde tartışabilesiniz. Bu çerçevede, herkesin fikrini ortaya koyacağı, açık ve şeffaf bir sürecin yönetilmesi, sağlıklı bir tartışma ortamının ortaya konulması, müzakerelerin de gerçek bir şekilde, sonuç alıcı bir şekilde yönlendirilmesi şarttır. Bu çerçevede TBMM Başkanlığı'nın üzerine düşen, bu şeffaf müzakere sürecini yönetebilmektir."
Anayasa müzakerelerinin doğru zemin ve doğru yöntemlerle tartışılması gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, bunun için de TBMM'yi işaret ederek tartışmaların sonlandırılacağı zeminin burası olduğunu belirtti.
''3. madde yeniden ele alınmalı''
Kurtulmuş, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü" tabirinin de değişmesi gerektiğini söyleyerek, "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkelisiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci, devletçi anlayışın da yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İmtiyaz ve istisnalar ortadan kaldırılmalı"
"Yine önümüzdeki dönemde bu anayasanın mutlaka imtiyaz ve istisnaları ortadan kaldırması lazım. Çok açık söylüyorum, demokrasinin en büyük düşmanı imtiyaz ve istisnalardır. İmtiyaz ve istisnalar seçkinci gruplara ya da birtakım avantajlı gruplara kamunun gücünü, milletin imkanlarını aktarmak demektir. Dolayısıyla bu anayasa yapım sürecinde, istisna ve imtiyazların ortadan kaldırılması ve tam manasıyla demokratik kuralların herkes için eşit, adil, demokratik kuralların ortaya konulması ve bu çerçevede demokratik kurumların da millet egemenliği anlayışı çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesi gerekir."
Hem 1961 Anayasası hem de 1982 Anayasası'nın ideolojik tavırlarla öne sürüldüğünü ve içerisine ideolojinin giydirildiğini söyleyen Kurtulmuş, "Anayasanın ideolojiden arınmış, halkın ihtiyaç ve taleplerine cevap veren, milletin menfaatlerini, milli birliği ve beraberliği koruyan bir anlayışla yazılması şarttır" dedi.