Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki son gelişmeler üzerine basın toplantısı düzenledi.
İmamoğlu, yaptığı açıklamada İstanbul operasyonlarının amacının "itibarsızlaştırma" olduğunu belirtti. "İstanbul operasyonlarının gayesi nettir, itibarsızlaştırmadır," diyen İmamoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanı'na soruyorum, bu şirketin devlet kurumlarından aldığı ihaleleri de inceleyecek misiniz? Bu suç örgütü TBMM'den de Yargıtay'dan da ihale almıştır" dedi.
“Kirli ellerinizle neye el attıysanız, hepsini kirlettiniz”
İmamoğlu, söz konusu operasyonların İstanbul'da CHP'li belediyelere kayyım atanmak amacıyla gerçekleştirildiğini vurguladı. "Elinizi neye attıysanız kirlettiniz," şeklinde sert eleştirilerde bulunan İmamoğlu, polisin ve savcıların ihalelere yönelik yaptığı incelemelere de değindi. "Aylardır çok sayıda ihale dosyalarımızı aldılar, didik didik ettiler. Aynı dosyalar farklı savcılar tarafından tekrar tekrar alındı," dedi. Ayrıca, "Bu şirket aralarında Yargıtay, Devlet Havalimanları İşletmeleri ve onlarca AK Partili ilçe belediyelerinden de ihale almıştır" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel: Bu bir siyasi operasyon
CHP lideri Özgür Özel de İmamoğlu'ndan sonra yaptığı açıklamada, İstanbul'daki operasyonların aslında bir siyasi hedef taşıdığını söyledi. "Bu bir siyasi operasyon," diyen Özel, "Rıza Akpolat'ın şahsında partimizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar" dedi. Özellikle "Şafak operasyonuyla CHP neden muhatap oluyor?" sorusunu gündeme getiren Özel, yapılanların "FETÖ yöntemleri" olduğunu savundu. "Bu yapılanlar FETÖ yöntemleridir," diyen Özel, partilerine yönelik yapılan saldırıların demokratik düzeni tehdit ettiğini söyledi.
"Milletin kararını hor görüyorsunuz"
Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da sert eleştirilerde bulundu. "Sen devleti yıpratıyorsun. Milletin kararını hor gördün, haziran ayını zor gördün," şeklinde ifadeler kullanan Özel, "Sandık gelsin. Cesaretin varsa sandıktan ve milletten kaçma" diyerek hükümeti seçimlere gitmeye davet etti. Ayrıca, devletin başında bir partinin öz evladı olarak görev yapan belediye başkanlarının "özelleştirilmiş siyasetin" kurbanı olduğunu belirtti.