İzmir'in Menemen ilçesinde CHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen "Demokrasi ve Laiklik" yürüyüşü, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin 94 yıl önce şehit edilişlerinin anısına gerçekleştirildi. Menemen İZBAN İstasyonu’ndan başlayan yürüyüş, Yıldıztepe’de son buldu. Yürüyüşe CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra çok sayıda partili katıldı. Etkinlik, Kubilay Anıtı önünde düzenlenen anma programı ile tamamlandı.
"Aklımın ucundan geçmezdi"
Anma yürüyüşünde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki genç teğmenlerin başarısını kutlarken, bu başarının ardından bazı çevrelerin başlattığı linç kampanyasına sert tepki gösterdi. "Bugün hepimizi fevkalade gururlandıran bir yılın ve bir törenin şahidi olduk," diyerek sözlerine başlayan Özel, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, özellikle Kara, Deniz ve Hava Harp Okulları’ndan mezun olan genç teğmenlerin, Mustafa Kemal Atatürk’ün ordusunun taze kanları olduğunu belirtti.
Özel, özellikle bu yıl ilk kez Kara Harp Okulu’ndan mezun olan üç teğmenin de kadın olmasının önemine değindi. "O görüntüyü gördüğümde şöyle düşündüm, işte Mustafa Kemal’in ordusu, işte Mustafa Kemal’in istediği Türk gençliği, işte Türkiye’de kadın erkek eşitliğine en çok inanan Atatürk’ün ordusunun geldiği nokta," dedi. Bu başarıyı duygu dolu bir şekilde izlediğini belirten Özel, ardından sosyal medya ve yazılı basında, iktidara yakın kalemlerin ve troll ordularının başlattığı linç kampanyasına değindi. "İnanın böyle bir kampanyanın toplumsal tabanı olmayacağından emindik. Ama siyasette benimseneceği, bunun üzerinden bir siyasi çıkara tenezzül edileceği, bir kutuplaşma ortamını geri getirmek için bunun araçsallaştırılacağı ve teğmenlerin yapmış oldukları andın sanki disiplinsizlik gibi gösterileceği hiç aklımın ucundan geçmezdi," ifadelerini kullandı.
"Mustafa Kemal'in ordusunun yanındayım"
Özel, söz konusu linç kampanyasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, genç teğmenlerin "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" dediği halde bu durumu siyasete alet etmenin yanlış olduğunu belirtti. "Ama maalesef Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün görev yaptığı Cumhurbaşkanlığı koltuğunda bugün oturan Sayın Erdoğan, bu işi sekiz gün sonra, bir siyaset konusu yapmaya, gencecik teğmenlerin emeğini çöpe atmaya, onların geleceğini karartmaya küçücük bir siyasi çıkar uğruna tenezzül etti," diyen Özel, Erdoğan’ın bu tutumunun büyük bir haksızlık olduğunu söyledi.
Özel, Erdoğan’a bir kez daha seslenerek, "O teğmenler ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedi. Mustafa Kemal’in bir tane ordusu vardı, halen daha da bir tane ordusu var. Mustafa Kemal’in askerleri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teğmenleridir, onların komutanı Mustafa Kemal’dir," şeklinde konuştu. Erdoğan’ın, "Mustafa Kemal’e zerre muhabbet besleyen ne ölüme ne dirime gelsin" diyen Kadir Mısıroğlu'na yönelik tutumunu eleştiren Özel, şunları kaydetti: "O diyordu ki, ‘Keşke Yunan kazansaydı.’ O diyordu ki, ‘Keşke Trikopis kazansaydı.’ Ben kutuplaşmadan yana hiç olmadım, kamplaşmadan yana hiç olmadım ama burada herkes tarafını gösterecek. Ben o genç teğmenlerle beraber Mustafa Kemal’in ordusunun tarafındayım, Mustafa Kemal’in askeriyim."
"Yanlış tarafta durduğunuzu ilan etmiş olacaksınız"
Erdoğan’ın tutumunun, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki genç subaylar ve teğmenler üzerindeki etkisini eleştiren Özel, bu gençlerin, Türk milletinin onurlu ve gururlu temsilcileri olduğunu vurguladı. "Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin kurulu toplanmak üzereyken, orduda herkes ‘Aslında bu ihraçlara biz de karşıyız, Genelkurmay Başkanımız dahi karşı. Ama baskı görüyoruz’ derken, Erdoğan’a buradan sesleniyorum: Eğer o teğmenler bu şanlı, onurlu görevlerinden, hele ki dönem birincisi olmuş, bütün derslerden tam not almış, disiplin dahil tam not almış o kadın teğmen ve arkadaşları bu ordudan uzaklaştırılırsa, o zaman yanlış tarafta durduğunuzu cümle aleme ilan etmiş olacaksınız," dedi.
"Bu millet sizi gözünden düşürür"
Özel, Erdoğan’a yönelik sözlerini şu şekilde tamamladı: "Böyle bir hatayı yaparsanız bu hareket, sizi milletin gönlünden değil gözünden düşürür. Milletin gözünden düşen, bir daha ne siyaseten ne insan olarak, ne ahlaken bir daha abad olmaz. Milletin gözünden düşen, bir daha hiçbir makama gelmez. Geldiği makamlar geçici olur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ordunun bütün sınavlarından tam not almış bir teğmeni siyaset uğruna feda ederseniz, bu millet bunu unutmaz, bunun hesabını günü gelince mutlaka sorarız."