CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında İzmir’in çevre sorunlarına dikkat çekti. Konuşmasına başlamadan önce farklı konularda sorular sormayı planladığını belirten Türeli, "Aslında çevre, yeşil dönüşüm ve doğal afetlerle mücadele üzerine konuşacaktım, ancak İzmir Körfezi tartışması bunu gölgede bıraktı," dedi.
"Türkiye’de ciddi çevre kirliliği var"
Türkiye genelinde hava, su ve toprak kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığını belirten Türeli, "Türkiye'nin nehirlerinde, göllerinde ve denizlerinde kirlilik sorunu var. Çarpık kentleşme, imar afları ve doğayı tahrip eden madencilik faaliyetleri bu sorunları daha da derinleştiriyor," ifadelerini kullandı.
Türeli, merkezi yönetim ve yerel yönetim arasında koordinasyon sağlamanın Bakanlığın sorumluluğunda olduğunu vurguladı. "Kalkınma planları çerçevesinde stratejiler oluşturuluyor. Ancak sorunların çözümü yerine suçlama yapılması doğru değil. Kirlilik sorununa bizzat el atmanız gerekiyor," dedi.
İzmir Körfezi sorunu 2016’dan beri çözülmeyi bekliyor
İzmir Körfezi’ndeki kirlilik sorununa da değinen Türeli, bu konunun 2016 yılından beri tartışıldığını ve sorunun çoktan çözülmüş olması gerektiğini ifade etti. "Navigasyon ve sirkülasyon kanalları projeleri üzerinde konuşuluyor ancak gerekli imar planı onayları verilmediği için projeler hayata geçmiyor," değerlendirmesini yaptı.
"Kirliliğin nedenlerini ortadan kaldırmadan çözüm mümkün değil"
Sorunun yalnızca arıtma tesisleriyle çözülemeyeceğini belirten Türeli, "Kirliliğin nedenleri ortadan kaldırılmadan çözüm sağlanamaz. Gediz Nehri gibi büyük kirlilik kaynakları ortada duruyor. Sanayi bölgelerinden ve gemilerden kaynaklanan kirlilikler çözülmeden Körfez temizlenemez," dedi.
Türeli, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetim görevlerini yerine getirmediğini ifade ederek, "Körfeze deşarj yapan tüm kurumların denetimi Bakanlık sorumluluğunda. Ancak bu denetimler yapılmıyor," diye konuştu.
"İzmir metrosunu belediyemiz kendi yaptı"
Türeli, İzmir metrosunun Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılmadığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla inşa ettiğini hatırlattı. "İstanbul ve Ankara metroları Bakanlık tarafından üstlenildi, ancak İzmir metrosu için aynı destek verilmedi," ifadelerini kullandı.
"İzmir üvey evlat muamelesi görüyor"
İzmir’in Osmanlı döneminden beri önemli bir kent olduğunu vurgulayan Türeli, "19. yüzyılda ihracatta birinci sıradaydı. Ancak bugün İzmir’in ne hızlı tren bağlantısı var ne de yeterli otoyol. İzmir, üvey evlat muamelesi görüyor," dedi.
Türeli, sözlerini "Bu işler hamasi nutuklarla çözülmez. İzmir Körfezi'nin temizliği ve diğer sorunların çözümü için merkezi hükümetin üzerine düşeni yapması gerekiyor," diyerek noktaladı.