Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi tanınmış isimleri yüksek kâr getirisi vadeden gizli fonla dolandırdığı öne sürülen eski banka müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı davada, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
"Evimde can çekişerek öldü"
Duruşmada müşteki olarak dinlenen Nuray Şengüler, Seçil Erzan’a yaklaşık 10 milyon lira verdiğini belirterek, şunları söyledi:
"Ben Denizbank ile açıldığı günden beri çalışıyorum. Seçil ile de o bankada müdür olduğundan beri çalışıyorum. Denizbank benim ikinci evim. Seçil Erzan’a 10 milyon lira ile 6 bin 650 dolar verdim. Yaşadığım mağduriyet nedeniyle hasta kocamı iki yıl hastaneye götüremedim, evimde can çekişerek öldü. Bu durumda bankanın bir suçu yoksa bizler mi suçluyuz? İnsanların hakaretlerine maruz kalıyoruz. Kurnaz, paragöz, salak muamelesi görüyoruz. Ben mecbur muydum gidip emniyete ifade vermeye? Çocuklarım ‘Anne sen mağdursun, rahat ol’ dedi. Seçil’in kendisi her şeyi çok iyi biliyor. Burada doğruyu anlatsın"
"Benim dolandırıcı olduğumu nasıl söyleyebilirsiniz?"
Sanık Seçil Erzan savunmasında, dolandırıcılık amacı taşımadığını öne sürerek, şunları söyledi:
"Kendime menfaat sağlayayım ya da iyi bir hayat yaşayayım diye bir durumum olmadı. Ben olayların gerçekleştiği dönemde 8 ay kiramı ödeyememiştim, kiram da 8 bin liraydı. Bu dosyada toplam zarar tutarı 19 milyon dolar. 11 milyon dolar da bu müştekilere faiz ödemesi yaptım. Hepsi ispatlı. Geriye kalan 8 milyon dolar da iddianamede yer almayan kişilerde. Ama müştekiler daha fazla alacakları olduğunu söylüyor. Benim kimseye borcum yoktu. Bu dosyada gerçekten tefecilik yapan müşteki konumunda olan kişiler var. Onlar benim kendilerini dolandırıcılık amacıyla aldatmadığımı biliyorlardı. Ben 11 milyon doları çok ağır baskılarla ve psikolojik şiddetle onlara ödemek zorunda kaldım. Daha fazlasını ödeyemediğim için dolandırıcı oluyorum. Oradan oraya savrulurken bir çarkın içinde kaldım. Özgürlüğüm yok, ödeme kabiliyetim hiç yok. Karınca kararınca yapabileceğim bir şey yok. Hayatım boyunca hukuksuz ve kanunsuz bir eylemde bulunmadım. Annemin bana ihtiyacı var. Bugün babamın ölüm yıl dönümü. Beni tahliye ederseniz kimseye zarar vermem, kaçmam. Nefes alacak halim kalmadı. Ölmek istiyorum, dayanamıyorum. Günde 5 kere de imza atarım. Ben kimsenin parasını bir hileyle almış ve saf insanları kandırmış değilim. Benim dolandırıcı olduğumu nasıl söyleyebilirsiniz? Tahliyemi talep ederim’’
Tutukluluğunun devamına karar verildi
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi, Seçil Erzan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Ayrıca, bazı sanıkların HTS ve baz kayıtlarının BTK’dan istenmesine ve Denizbank’a yazı yazılarak ilgili sanıkların özlük dosyalarının gönderilmesine hükmedildi.
Tanık ve şikayetçi dinlenmesinden vazgeçildi
Mahkeme, hakkında zorla getirme kararı bulunan tanık Umut Akgöze’nin ifadesinin alınması için yazı yazılmasına, daha önce dinlenmeyen bazı şikayetçilerin ise dosyanın sürüncemede kalmaması gerekçesiyle yeniden dinlenilmemesine karar verdi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için 16 Haziran tarihine ertelendi.