Seferihisarlıların İstemediği Projeyle İlgili Flaş Gelişme!

Seferihisar ve Menderes’teki köylülerin şiddetle karşı çıktığı jeotermal enerji santraliyle ilgili flaş bir gelişme yaşandı. Daha önce ÇED gerekli değildir kararı mahkeme tarafından bozulan firma, ÇED sürecini başlattı.

TEPKİLERE RAĞMEN VAZGEÇMEDİ
Firma daha sonra ÇED süreci başlattı. Firmanın hazırladığı ÇED dosyası dün Ankara’da İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nca ele alındı. Komisyonun projeyle ilgili nasıl bir karar vereceği merak konusu.

PROJENİN TEKNİK OLMAYAN ÖZELLİKLERİ
Projenin ÇED başvurusunda teknik olmayan özellikler bölümünde şu ifadelere yer verildi:
“Proje kapsamında 1x12,5 MWe + 1 x 25 MWe iki ünite olmak üzere toplam 37,5 MWe kapasiteli jeotermal kaynaktan enerji üretim tesisi ana kaynak olarak faaliyet gösterecek olup, jeotermal enerji santrallerinin işletilmesinde yaklaşık %20’lik (yaklaşık 7,5 MWe) iç tüketim kaybının bir kısmının 2 MWe kapasiteli güneş enerjisi santrali ve 1 adet 3,6 MWe kapasiteli rüzgâr türbini ile karşılanması hedeflenmiştir. Planlanan 37,5 MWe kapasiteli jeotermal enerji santralinin, İzmir ili, Seferihisar ilçesi, Orhanlı Mahallesi mevki, 105 ada, 13, 14 ve 17 numaralı parsellerde (toplam 51.332,23 m2 ) işletilmesi planlanmaktadır. Proje kapsamında toplam 23 adet jeotermal kaynak arama (sondaj) faaliyeti planlanmakta olup, 12 adedinin üretim kuyusu amaçlı, 10 adedinin reenjeksiyon amaçlı jeotermal enerji santralinde kullanımı ve 1 adet arama kuyusunun açılması hedeflenmiştir. Jeotermal kaynak arama (sondaj) çalışmalarının tamamlanması ile birlikte gerçekleştirilebilen kısa süreli (1-3 gün) test (statik sıcaklık ve basınç ölçüleri, water-loss, enjektivite ve üretim testleri vb.) sonuçları doğrultusunda üretim, reenjeksiyon ve seracılık faaliyeti amaçlı kuyu sayılarında değişiklik olması durumunda ilgili kurumlara bilgi paylaşılacaktır. 2 MWe kapasiteli güneş enerjisi santrali, jeotermal enerji santralinin planlandığı parsellerin hemen komşu (bitişik) parselinde (105 ada, 18 parsel – 36.463,92 m2 ) kurulması planlanmaktadır. 3,6 MWe kapasiteli 1 adet rüzgâr türbinin (Nordex N131/3600 TS84) ise JES ve GES alanının 3,6 km güneybatısında (207 ada, 20 parsel – 2.108,67 m2 ) tesis edilmesi planlanmıştır.
 

YETİŞKİN KARŞI ÇIKMIŞTI
Geçtiğimiz Ocak ayında konu gündeme gelmiş ve Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Orhanlı Köyümüzde yapılması planlanan jeotermal santral projesi, temiz havamıza, pek çok tarım ürünümüzün üretildiği alana ve içme suyu kaynaklarımıza kadar zarar verecek. Köydeki sondaj faaliyetlerinin, proje sahası ile alakası olmayan 2016 tarihli Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir  kararı gerekçe gösterilerek, ÇED sürecinin dışında bırakıldığını öğrendikten sonra köylüler ve Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği bu proje için 2020 Eylül ayında verilen (ÇED) kapsam dışı kararının ve 2016 tarihli ÇED gerekli değildir kararının iptali için dava açtı. Orkinos Çiftliği’ne karşı verdiğimiz haklı mücadeleyi kazandığımız gibi JES’e de geçit vermeyeceğiz” açıklamasında bulunmuştu. 

DAVA AÇILDI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, projenin ruhsatının iptali için dava açtıklarını duyurarak, “Bu gördüğünüz doğa harikası köy, Orhanlı Köyü. Zeytin ürünleriyle meşhur köyümüzün toprağı, suyu ve doğası JES’e kurban edilmek isteniyor.  Ruhsat iptali için dava açtık. Şehrimizin bir karış toprağına zarar gelmesine izin vermeyeceğim” demişti.
 

NE OLMUŞTU?
Orhanlı köyündeki JES projesi kapsamında yürütülen sondaj faaliyetlerinin proje sahası ile ilgisi olmayan 2016 tarihli “ÇED gerekli değildir” kararı doğrultusunda ÇED sürecinin dışında bırakıldığını öğrenen 99 köylü ve Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, projenin iptali için dava açmıştı. Köylüler, daha önce de proje sahibi şirketin köyün düğün ve piknik alanlarını hiçbir yasal izin olmadan şantiye alanı yaparak işgal etmesine tepki göstermiş, tepkiler sonucunda şantiye alanı Seferihisar Belediyesi yetkililerince kaldırılmıştı. Daha sonra aynı şirketin tapulu arazilerinden ve orman içinden yine hukuk dışı yollarla yol açmaya çalışması üzerine, arazilerini tellerle çevirmek zorunda kalan köylüler, şirket yetkilileri hakkında Seferihisar Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuşlardı. Orhanlı köylüleri ayrıca, 26 adet asırlık zeytin ağacını kesen şirket hakkında şikayette bulunmuştu. Köylülerin açtığı dava sonucu, İzmir 3’üncü İdare Mahkemesi tarafından atanan bilirkişi heyeti projeyle ilgili bir rapor hazırladı.  Raporda, projenin yüzey ve yeraltı sularıyla tarımsal ürünlerin ve toprağın kirletme riski olduğu, sondaj alanının yerinin doğru olmadığı, sondaj kuyularının yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle ağır metallerin ve çıkan gazların çevreye ve halk sağlığına zarar verebileceği gibi tespitler yer aldı. Mahkeme de bu tespitler ışığında JES projesinin ÇED Yönetmeliği kapsamı dışında yapılamayacağını kaydetti ve "ÇED gerekli değildir" kararını bozdu.

206 Yorum

Yorum Gönder