Türk sinemasının önemli isimlerinden Filiz Akın, 82 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Akın’ın vasiyeti üzerine, hiçbir törensel işlem yapılmadan, sessiz sedasız toprağa verilmesi büyük bir saygı ve dikkatle karşılandı. Ünlü isim, vefatından önce cenazesiyle ilgili isteklerini belirlemişti. Bu durum, yakın arkadaşı Sevim Emre’yi derinden etkiledi. Emre, cenazeye yönelik yapılan bazı davranışları eleştirerek, Akın’ın vasiyetinin ne kadar anlamlı olduğunu vurguladı.
Törensiz defin ve vasiyet
Filiz Akın, hayatını kaybetmeden önce eşi Sönmez Köksal’a vasiyetinde, cenazesinde herhangi bir törensel işlemin yapılmamasını istemişti. Akın, hayattayken mezarını da yaptırmış ve sade bir veda biçimi talep etmişti. Bu vasiyet, onun her şeyin ötesinde sade ve sessiz bir geçişi tercih ettiğini gösteriyor.
Sevim Emre’den paylaşım
Sevim Emre, Filiz Akın’ın vefatından sonra sosyal medyada bir paylaşımda bulunarak, Akın’ın cenazesindeki sade ve törensiz düzenlemeyi övdü. Emre, cenazelerde yaşanan bazı nahoş durumlara dikkat çekerek, “En güzelini yapmış çünkü maalesef cenazelerde bazı kişiler, oradaki acıyı paylaşmak yerine sanatçılarla selfie yapmak istiyor. Edep diyorum, başka bir şey demiyorum” şeklinde ifadeler kullandı. Bu paylaşım, sosyal medyada büyük ilgi gördü ve Filiz Akın’ın vefatının ardından yapılan cenaze düzeninin ne kadar anlamlı olduğu konusunda geniş bir kesim tarafından takdirle karşılandı.
Yeşilçam’ın usta oyuncusu Filiz Akın, 82 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Türk sinemasının önemli figürlerinden biri olarak anılan Akın, oyunculuk kariyerinin yanı sıra, çok sayıda ödül kazanmış ve sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı. Ancak onun vefatının ardından yapılan cenaze düzeni, yalnızca sinema dünyasında değil, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı.
Filiz Akın, hayattayken eşi Sönmez Köksal’a, cenazesinde herhangi bir törensel işlem yapılmamasını ve sade bir şekilde toprağa verilmesini vasiyet etmişti. Bu istek, Akın’ın hayatındaki sadelik anlayışını yansıtırken, sevdiklerinin ona olan saygısını da gösterdi. Akın’ın mezarını da kendisi yaptırmış olması, onun her yönüyle planlı ve sakin bir şekilde yaşamayı tercih ettiğini ortaya koyuyor.
