Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) kendisine teminat olarak sunduğu gayrimenkullerle ilgili yaptığı açıklamaya yanıt verdi. SGK, üzerinde haciz, şerh veya ipotek bulunan gayrimenkullerin devrinin mevzuat gereği mümkün olmadığını vurguladı.
“SGK, keyfi uygulamalarla yönetilmiyor"
SGK tarafından yapılan açıklamada, “SGK, keyfi uygulamalarla değil, kanunlar ve diğer mevzuat çerçevesinde yönetilmektedir. Bu doğrultuda, SGK'nın üzerinde haciz, şerh veya ipotek bulunan bir gayrimenkulü devralması mevzuat gereği 'satış kabiliyeti olmadığı için' mümkün değildir. Bu durum, kamu yararını gözetmek adına büyük bir hassasiyetle uygulanmaktadır” denildi. Ayrıca, SGK'nın bugüne kadar birçok belediyeden gayrimenkul devri aldığı ancak bu devirlerin hiçbirinde haciz, şerh veya ipotek bulunmadığı belirtildi. SGK, bu tip taşınmazların devrinin teklif edilmesinin ya bilgi eksikliğinden ya da kamuoyunu yanıltma amacından kaynaklandığını ifade etti.
ABB’den tepki: "572 taşınmaz görmezden gelindi"
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), SGK’nın açıklamalarına karşılık olarak şu açıklamayı yaptı:
"Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak, SGK’ya borçlarımızın yapılandırılması için Anafartalar Çarşısı gibi kıymetli ve satılabilir nitelikte 572 taşınmaz sunduk. Ancak, bunlar görmezden gelinmiş ve tamamen gerçek dışı iddialarla 'tuvalet teklif edildi' şeklinde çarpıtılmıştır. Şimdi gelelim tuvalet gerçeğine, Ulus’ta bulunan 525 bağımsız bölümlü içerisinde tuvalet ve deposu da bulunan Anafartalar Çarşısı 2016’da üçlü protokolle SGK’dan alındı. 2 Eylül 2024’te 30 adedi arsa 525 adedi de Anafartalar Çarşısı’nın tamamı olmak üzere SGK’ya teminat olarak bildirildi. Bu çarşıyı SGK’dan protokolle alırken nasıl tuvaletler tapu kaydından çıkarılmadan teslim alındıysa yine aynı şekilde tuvaleti, deposu, bankamatik yerleriyle birlikte teminat olarak gösterilmiştir. Bu arsaların toplam değeri 1 milyar 193 milyon 350 bin lira olup, üzerlerindeki toplam haciz tutarı yaklaşık 3 milyon liradır. Bu durumda, haciz tutarını değerinden düşüp kabul etmek mi zor geldi, yoksa 'silkeleyin' talimatı doğrultusunda bu arsaları kabul etmemek mi işinize geldi?"