Ünlü oryantal Tanyeli, yaklaşık 2.5 yıldır pankreas kanseriyle mücadele ediyordu. Durumu ağırlaşan Tanyeli, 12 Mart’ta entübe edilerek hastaneye kaldırıldı. Dün akşam tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Hayatının büyük bir kısmını zorluklarla geçiren Tanyeli’nin geçmişi, çocukluk travmaları ve acı dolu yıllarla şekillendi.
Çocukluk yılları kabus gibiydi
Asıl adı Öznur Kral olan Tanyeli, 1972 İzmir doğumlu. Ailesi henüz 2 yaşındayken boşandı ve Tanyeli, çocukluk yıllarını Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirdi. Bu dönemde yaşadığı zor şartlar, küçük yaşta verem olmasına sebep oldu. O dönemi hatırlarken, “Soğuk bir odada açım diye ağladığımı hatırlıyorum,” şeklinde duygusal bir açıklama yaptı. Bakımsızlık ve ihmal nedeniyle hastalıkla mücadelesi erken yaşlarda başladı ve hastane dönemlerini “hemşireye anne dediğim” sözleriyle anlattı.
Çocukluk dönemi boyunca yaşadığı zorluklar, Tanyeli’nin hayatına dair derin izler bıraktı. Henüz 5 yaşındayken bakımsızlık nedeniyle verem oldu ve 1,5 yıl hastanede tedavi gördü. O dönemi anlatırken “Bildiğim tek şey hemşireye anne dememdi” şeklinde duygusal bir paylaşımda bulundu.
Aile içindeki şiddet ve dışlanma
Tanyeli, hastaneden çıktıktan sonra da aile içindeki şiddet ve dışlanmayla yüzleşti. Babasının üvey annesi tarafından şiddet gördü. Çocukken yaşadığı fiziksel ve psikolojik eziyetler, hayatı boyunca peşini bırakmadı. “Babam bizi işkenceyle büyüttü,” dediği anılar, yaşadığı zorlukları gözler önüne seriyor. Babası tarafından sürekli olarak şiddet gördü. Ayaklarından asılarak dayak yediği o acı dolu anılar Tanyeli’nin anlatılarında sıklıkla yer aldı.
Genç yaşta evlilik ve mücadele
Henüz 14 yaşında, Yusuf Uğur Sadıkoğlu ile evlenen Tanyeli, 15 yaşında oğlu Taylan’ı dünyaya getirdi. Çalışarak ailesini geçindiren Tanyeli, İzmir Alsancak’ta bir mağazada çalıştı ve gece hayatına adım attı. O dönemde, “Beni tanıyanlar dans etmeye yönlendirdi,” diyerek oryantal olarak tanınmaya başladı. Maddi zorluklar içinde büyüyen Tanyeli, oğlu Taylan’a mama alabilmek için hayatını sürdürdü. Geceleri sahneye çıkıp dans etmeye başladı. 15 yaşında başlayan bu yeni yolculuk, onun İstanbul’a taşınarak oryantal dünyasında kendini tanıtmasına zemin hazırladı.
İstanbul'da yükselen kariyer
İstanbul’a yerleşerek dans kariyerine devam eden Tanyeli, şöhret basamaklarını hızla tırmandı. 17 yaşında başladığı bu yolculuk, bir gün ünlü bir dans yarışmasına katılmasıyla dönüm noktasına dönüştü. Bir gün oryantal dans yarışmasında, eksik olan şalı yüzünden geç kalıp yarışmaya katılamamış, ancak o günden sonra dansını gösterip dikkatleri üzerine çekmişti. Dansı ve kendine özgü figürleriyle kısa sürede ün kazandı ve o dönemin en ünlü oryantallerinden biri oldu.
Dönüm noktası dans yarışması ve şöhret
Tanyeli, bir yarışmada gösterdiği dansıyla dikkatleri üzerine çekti. Hint figürlerine olan ilgisi, dansına farklı bir yorum katıyordu. O yıllarda, ünlü oryantallerin aksine daha farklı bir tarz sergileyen Tanyeli, zamanla bütün gazetelerde adını duyurdu. “Bambaşka bir ruhla dans ediyordum, bedenim ruhumu yansıtıyordu,” diyerek o dönemin ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Evlilikleri ve yaşadığı dramlar
Tanyeli’nin evlilikleri de dram doluydu. 1999’da Kanat Kıral ile evlendi, ancak 2006 yılında boşandı. Ardından Alexandros Syropoulos ve İlker Sünneli ile evlendi ve boşandı. Hayatında 3 evlilik olsa da, Tanyeli bir türlü huzuru bulamadı. Evliliklerinden her seferinde acı bir şekilde boşandı. Hayatının en büyük zaferi ise, her şeye rağmen güçlü kalabilmesiydi.
Çocukluk travmaları
Tanyeli, geçmişine dair paylaşımlarda bulunarak çocukluk fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı. “Beni gülümsetecek pek bir anım yoktu,” diyerek, o zor yıllarını anlattı ve hayatına dair derin duygularını paylaştı. Yalnızlık içinde büyüdüğünü ve çocukluk hayallerinin aslında sadece birer yansıma olduğunu dile getirdi. “Mucizelere inandım, ancak gerçek hayat çok daha zordu” dedi. Çocukluk fotoğrafları, acı dolu geçmişini ve güçlü mücadelesini gözler önüne serdi.
Tanyeli'nin hayatı, zorluklarla mücadele, acılar ve kayıplarla dolu olsa da, her zaman güçlü kalmayı başardı. Gerçekten hayatta kalmak için ne kadar güçlü olduğunu kanıtlayan bir insan olarak, kendine has tavırları ve dansıyla hafızalarda kalacak.