Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından yürütülen ve İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, İzmir Ticaret Odası ile Güzel Enerji Akaryakıt A.Ş.’nin desteklediği kazı çalışmaları kapsamında Smyrna Antik Kenti’nde önemli bulgular ortaya çıkarılıyor. Helenistik dönemden geç Osmanlı’ya kadar uzanan tarihsel süreçte kullanılan Smyrna Tiyatrosu, Kadifekale’den Kemeraltı’na kadar uzanan antik kentte öne çıkan eserlerden biri olarak dikkat çekiyor.
20 bin kişilik kapasite, benzersiz mimari
İKÇÜ Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Smyrna Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Akın Ersoy, tiyatronun mimari özelliklerini şu şekilde özetliyor:
"M.Ö. 3'üncü yüzyılda inşa edilen Smyrna Tiyatrosu, Roma döneminde yapılan eklemelerle 20 bin kişilik bir kapasiteye ulaştı. At nalı şeklindeki planı ve İzmir Körfezi’ni gören konumuyla benzersiz bir yapı. Oturma sıraları üç kademeli olarak tasarlanmış ve kazılarımız bu yapıya uygun şekilde ilerliyor."
Smyrna tiyatrosunda gladyatör dövüşleri
Tiyatro, antik dönemde sadece eğlence amaçlı değil, aynı zamanda siyasi ve dini etkinlikler için de kullanılıyordu. Halk meclisleri, dinsel bayramlar, gladyatör dövüşleri ve tiyatro gösterilerinin gerçekleştiği Smyrna Tiyatrosu’nda deniz savaşları temsilleri bile düzenleniyordu. Prof. Dr. Ersoy, bu alanın bir kentin sosyal yaşamında önemli bir yer tuttuğunu belirterek şunları söyledi:
"Tiyatro, bir kentin kalbiydi. İnsanlar burada bir araya gelir, kararları öğrenir, gladyatör dövüşlerini izler ve kültürel etkinliklere katılırdı."
"Smyrna tiyatrosu İzmir'in turizm merkezi olacak"
Kazı çalışmalarının ilk kademesi iki yıl içinde tamamlanacak. Sonrasında yapılacak konservasyon çalışmalarıyla tiyatro, İzmir’in kültürel mirasındaki önemli yerini yeniden kazanacak.
"Bu alan, ileride birçok etkinliğe ev sahipliği yapabilir. Tarihi dokusuna uygun olarak tasarlanacak etkinliklerle Smyrna Tiyatrosu, İzmir’in kültür ve turizm merkezi haline gelecek."
Smyrna Tiyatrosu, UNESCO’nun İzmir Tarihi Liman Kenti Miras Alanı’nın bir parçası olarak, hem yerel halk hem de turistler için keşfedilmeyi bekleyen bir kültürel zenginlik sunuyor.