TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul’da düzenlenen Bab-ı Ali Toplantıları kapsamında açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, "Türkiye olarak üzerimize düşen bir komşuluk vazifesi olarak, bir kardeşlik vazifesi olarak üzerimize düşen, Suriye'nin yeni yönetiminde ve Suriye halkına demokratik rehberlik yapabilmek. Bu çerçevede bu büyük tecrübemizi Suriyeli kardeşlerimize aktarmak herhalde boynumuzun borcudur" ifadelerini kullandı.
Göç meselesi küresel bir sorun
Kurtulmuş, küresel göç hareketlerinin günümüzdeki en büyük krizlerden biri olduğunu vurgulayarak "Bir kısmı savaşlardan kaynaklanan, bir kısmı işgallerden kaynaklanan, bir kısmı açlık, kıtlık, kuraklıktan kaynaklanan ama sonuç itibarıyla artık yüz milyonlarla ifade edebildiğimiz büyük bir insani trajediye dönüşen, küresel göç hareketleri sadece göç eden ülkeleri ya da göç yolu üzerindeki transit ülkeleri değil, dünyanın hemen tamamını etkilemektedir. Dolayısıyla göç meselesinin çözülmesi gereken önemli bir küresel sorun olduğunu hepimiz biliyoruz" dedi.
"Batı, 1789'ların çok gerisine gitmiştir"
Kurtulmuş, Gazze’deki gelişmeleri eleştirerek "Özellikle son yıllardaki gelişmeler ve özellikle Gazze'deki gelişmeler insani değerlerin, insan haklarına dayalı insan onuruna dayalı, insani öğretinin iflas ettiğini ortaya koymuştur. Ağızlarını hep açtıklarında herkese insan hakkı dersi verenlerin, konu Filistinli insanlar, Müslümanlar olduğu zaman, nasıl bu öğretinin birkaç asır gerisine gittiklerini hep beraber gördük. Bugün çok açık söyleyebiliriz ki insan hakları konusunda batı dünyası 1789'ların çok gerisine gitmiştir" diye konuştu.
"Küresel sistemin değişmesi gerek"
Kurtulmuş, küresel sistemin değişmesi gerektiğini belirterek, "Yeni bir sistem inşası için çalışanlarla, şu anda mevcut olan sistemsizliğin nimetlerinden istifade edenler arasında bir büyük mücadele olacaktır. Şimdi Dünya beşten büyüktür' diyerek, Sayın Cumhurbaşkanımız ilk söylediği zamanları hatırlıyorum, bütün dünya bakıyordu. Ne diyorlar bunlar, diye. Biz de birçok uluslararası toplantıda söyledik. Şimdi dünyanın sisteminin sahibi olduğunu zanneden ülkelerde bile yeni bir Birleşmiş Milletler'in kurulması, yeni bir küresel siyasal mimarinin inşa edilmesi için fikirler ortaya konuluyor" dedi.