EKONOMİ

TL mevduatın payı 8 yılın zirvesinde: Merkez Bankası'nın kararları piyasayı nasıl etkiledi?

Merkez Bankası'nın yeni düzenlemeleriyle TL mevduatların payı 8 yılın zirvesine çıkarken, dövize duyarlı mevduatın payı ise azalmaya devam etti.

Abone Ol

Merkez Bankası, enflasyonla mücadelede TL’nin değerini korumayı hedefleyen yeni düzenlemelerini açıkladı. Banka, TL mevduatlara olan ilgiyi artırmayı amaçlarken, döviz mevduatlarının payını düşürmeye yönelik adımlar attı. Bu kararların bankacılık sektörüne etkileri de belirgin olmaya başladı.

Zorunlu karşılık oranlarında değişiklik

Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu, geçtiğimiz hafta yaptığı toplantı sonrası yeni düzenlemelerle dikkat çekti. Vadesiz ve 3 aya kadar vadeli TL mevduatlar için uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 15'ten yüzde 17'ye yükseltilirken, yabancı para mevduatlar için bu oran yüzde 5'ten yüzde 4'e indirildi. Ayrıca tüzel kişi TL mevduat hedefi kaldırıldı ve kur korumalı mevduatın TL'ye geçiş hedefi yüzde 75'ten yüzde 70'e düşürüldü.

TL mevduatın payı zirveye ulaştı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 15 Kasım haftasında toplam mevduat içinde TL mevduatların payı yüzde 57,45’e çıkarak, Ocak 2017’den bu yana en yüksek seviyesini gördü. Yabancı para mevduatının payı ise yüzde 42,55'e gerileyerek, 2022'nin Haziran ayında kaydedilen yüzde 72,8’lik rekor seviyeden önemli bir düşüş yaşandı.

Bankacılık sistemi üzerindeki etkiler

Merkez Bankası'nın açıklamalarına göre, TL mevduatlara uygulanan zorunlu karşılık oranlarındaki 2 puanlık artış, bankacılık sisteminden yaklaşık 138 milyar TL'yi çekecek. Bununla birlikte, yabancı para mevduatına uygulanan zorunlu karşılık oranındaki 1 puanlık indirim ise, bankacılık sistemindeki TL likiditesini 60 milyar TL artırabilir. Bu değişikliklerin kredi faizleri üzerinde küçük bir artışa neden olabileceği ancak genel olarak piyasayı fazla etkilemeyeceği belirtiliyor.

Piyasa beklentileri

Bankacılık sektörü kaynakları, yapılan düzenlemelerin kredilerde sınırlı bir faiz artışına yol açabileceğini, ancak bu kararların genel piyasa hareketlerini etkilemeyecek düzeyde olduğunu ifade etti. Bu süreçte, döviz kuru üzerindeki baskının azalması ve TL’ye olan talebin artması bekleniyor.