Donald Trump’ın 2024 seçimlerini kazanarak Beyaz Saray’a geri dönmesi, Paris İklim Anlaşması'ndan yeniden çekilme ihtimalini gündeme getirdi. Trump’ın fosil yakıtları öne çıkaran politikaları, küresel iklim eylemini tehlikeye atabilir. Avrupa Birliği, ABD’nin liderliğinden yoksun kalınması durumunda, iklim mücadelesinde daha büyük bir rol üstlenmeye hazırlanıyor.
Trump’ın fosil yakıt politikaları yeniden gündemde
Seçilmiş Başkan Trump, zafer konuşmasında ABD’nin fosil yakıt zenginliğine vurgu yaparak, ülkenin büyük bir enerji kaynağına sahip olduğunu belirtti. Bu açıklamalar, çevre savunucuları ve iklim aktivistleri tarafından endişeyle karşılandı. Haziran ayında yapılan açıklamalarda Trump’ın Paris Anlaşması'ndan tekrar çekilme sinyalleri verdiği biliniyor. İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha fazla hissedildiği bir dönemde, Trump’ın bu tutumu eleştiriliyor.
Avrupa’nın iklim liderliği görevi
Trump’ın seçilmesi, Avrupa’nın iklim mücadelesinde liderlik üstlenme gerekliliğini artırıyor. Avrupa İklim Eylem Ağı Direktörü Chiara Martinelli, ABD’nin çekilmesi durumunda AB’nin COP29’da güçlü bir mali hedef belirleyerek iklim açısından kırılgan ülkelere kaynak aktarılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, Avrupa Parlamentosu’nun temsilcileri de ABD'nin yokluğunun iklim hedeflerini tehlikeye atmaması gerektiğini savunuyor.
Trump’ın politikalarının küresel etkisi
Trump yönetiminin yeniden çevre düzenlemelerini gevşetmesi, Çin ve Hindistan gibi büyük ekonomilerin de iklim mücadelesine olan bağlılığını sorgulamalarına neden olabilir. AB delegeleri, Amerika’nın iklim mücadelesinden çekilmesi durumunda Avrupa’nın küresel arenada iklim değişikliği konusunda daha belirgin bir liderlik sergilemesi gerektiğini düşünüyor. ABD’nin iklim değişikliği konusunda atacağı adımlar, küresel mücadelenin gidişatını doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.