Urla'nın tarihi dokusunun önemli bir parçası olan Süleyman Bey Çeşmesi, Bellek Sokağı ile Kapan Camii Sokağı'nın birleşiminde, 3359 ada 1 parselde yer almaktadır. Bu tarihi çeşme, 31,58 m²’lik bir alanda bulunuyor ve Osmanlı dönemi mimarisinin izlerini taşıyor. Ancak zaman içinde suyu akmamaya başlamış olan çeşme, halen yerel halk için tarihî bir değer taşımaktadır.

Çeşmenin özellikleri nedir?

Kesme taşla inşa edilmiş olan çeşmenin üst kemeri, sonradan tuğlayla örülerek yenilendi. Yalak kısmı, yol seviyesinin altında yer alıyor. Bu özellik, çeşmenin orijinal yapısına dair ipuçları sunarken, suyun aktığı zamanlarda kullanımı oldukça pratikti. Çeşmenin ön kısmında bir niş yer alırken, üst kısmında yer alan kitabede ise şu ifadeler yer alıyor:

Çocuklar sahnede, büyükler tribünde! Çocuklar sahnede, büyükler tribünde!

"el-fakirül-hakir Süleyman bin Bekir / sene selase ve semanun ve elf."

Bu kitabe, çeşmenin tarihini ve yapımını belirlerken, aynı zamanda yapımında emeği geçen kişiye de saygı gösteriyor. Kitabeye göre çeşme, 1684-1685 yıllarında, yani Hicri 1083 yılında, Bakir oğlu Süleyman Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kitabede yer alan "el-fakirül-hakir" ifadesi, Süleyman Efendi'nin mütevazı bir şekilde kendini tanımladığı ve yoksul olduğunu belirttiği bir unvandır.

Bir zamanlar suyun aktığı yer

Süleyman Bey Çeşmesi, Kütük Minare Camii’nin önündeki çeşme ile aynı tarihlidir. Topografik olarak, Kütük Minare Camii'nin önündeki çeşme ile aynı hizada ve su hattı üzerinde yer alır. Bu, çeşmenin, dönemin su düzenlemelerine uygun bir şekilde yerleştirildiğini ve şehrin su ihtiyacını karşılamak için stratejik bir konumda bulunduğunu gösterir. Taş evin bitişiğinde yer alan çeşmeye açılan metal kapak, yapının bir zamanlar işlevsel bir su kaynağı olarak kullanıldığını ima eder. Bugün suyu akmayan çeşme, bakıma muhtaç durumda olsa da, tarihi değerini kaybetti.

Tarihi dokusuyla dikkat çeken çeşme

Çeşmenin hemen yanında, kurumuş bir çınar ağacının dibinde, bölge halkı tarafından "Akpınar Dede" olarak adlandırılan bir yatır bulunuyor. Bu mezar, kitabede adı geçen Süleyman Efendi'ye ait olduğu düşünülen bir türbe olabilir. Akpınar Dede'nin kabrinin önünde, halk tarafından dileklerin kabul olması için yakılan mumlar, bu bölgenin manevi bir değer taşıdığını ve halk arasında hala saygı duyulan bir yer olduğunu gösterir.

Urla'nın tarihi mirasının bir parçası

Süleyman Bey Çeşmesi, Urla'nın geçmişine dair önemli bir yapıdır. Hem mimari açıdan hem de kitabesiyle dikkat çeken çeşme, 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait bir su kaynağı olarak, Urla'nın tarihî mirasını yansıtıyor. Bugün suyu akmasa da, çevresindeki mezar ve halkın gösterdiği ilgi ile bu tarihi yapı hala önemli bir yer tutuyor. Urla'ya gelenler için, Süleyman Bey Çeşmesi ve yanındaki Akpınar Dede yatırının keşfi, hem tarihi hem de manevi bir yolculuğa dönüşüyor.

Muhabir: Batuhan Yiğit