Urla'nın Gülbahçe Köyü, hem tarihi hem de şifalı suları ile misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Gülbahçe Ilıcası, Roma Hamamı olarak da bilinen yapısı ve geçmişiyle, bölgenin en özel doğal zenginliklerinden birini oluşturuyor. Efsaneye göre, Helen Kraliçesi Kleopatra'nın da buralarda banyo yaptığı söyleniyor. Bu ilıca, deri ve romatizmal hastalıkların tedavisinde alternatif bir yöntem olarak günümüzde de kullanılmakta.
Şifalı sular ve tarihi dokular
Gülbahçe Ilıcası, tarihi Roma dönemine kadar uzandığı tahmin edilen kalıntılarıyla, tıbbın babalarından Hippokrates ve İbn-i Sina'nın ılıcaların şifalı özelliklerini vurguladığı geçmişe tanıklık ediyor. Yıldızlı bir su kaynağı olan bu ilıcanın suyu, 17-22 derece arasında olup, özellikle deri ve romatizmal hastalıklar için şifa kaynağı olarak kullanılmakta. Aynı zamanda, hamamın suyu sinirleri güçlendirirken, ciltteki çıban ve yaraları iyileştiriyor, mideyi gevşetiyor.
Günümüzde, çevresinde hiçbir tesis bulunmayan Gülbahçe Ilıcası, bu özelliğiyle diğer ılıcalardan ayrılıyor. Şifalı suları ve doğal ortamıyla, bölgedeki en huzurlu mekanlardan birini sunuyor.
Kleopatra'nın izinde
Gülbahçe Ilıcası, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü arazisinde yer alıyor ve tarihi dokusuyla Kleopatra Hamamı olarak anılmaktadır. Birçok ziyaretçi, bu ilıcanın tarihi ve şifalı özelliklerinden faydalanmak için yola çıkıyor. Eğer yolunuz Urla’ya düşerse, tarihin derinliklerine inerek Kleopatra'nın adıyla anılan bu özel ılıcayı ziyaret etmeli ve şifalı sularından faydalanmalısınız.
