Kredi kartlarından katkı payı alınmasını içeren düzenleme neden ertelendi? Düzenlemede son durum ne?
İstanbul'da, gereksiz yere özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmal nedeniyle hayatını kaybettiği iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı. Soruşturmayı yürüten savcı Y.E.'nin makamında tehdit edilmesi üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı olaya el koydu. Hazırlanan iddianame, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlendi.
İddianamede şüphelilerin faaliyetleri
İddianamede, doktor Fırat Sarı ve çalışanı Dr. İlker G.'nin, bebekleri nasıl anlaşmalı hastanelere sevk ettiklerine dair telefon görüşmelerine yer verildi. Bebek hastaların aileleri ikna edildikten sonra, 112 Acil Çağrı Merkezi’nden provizyon alınmadan hastaneye sevk ediliyor gibi gösterildiği ve bununla birlikte maddi menfaat sağlandığı ifade edildi.
İddianamede, bebekleri tedavi için sevk eden suç örgütünün yapısı detaylandırıldı. Dr. Fırat Sarı'nın, ambulans şoförü Gıyasettin M., hasta sevklerini yapan Fehmi A. ve il dışı sevkleri gerçekleştiren Serdar Y. ile işbirliği yaptığı belirtildi. Suç örgütünün, özel hastanelerde doğan bebeklerin tedavi edilmesi için kendi anlaşmalı hastanelerine sevk ettiğine dikkat çekildi.
Tehditler ve denetim korkusu
İddianamede, hemşire Mehtap S. ile örgüt üyesi Hasan Basri G. arasında geçen bir diyalogda, “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun” ifadesinin geçtiği belirtildi. Ayrıca, örgüt lideri Fırat S. ile şüpheli Ceren Hatice K. arasında yapılan bir görüşmede, bakanlık denetimlerinin geldiği ve hastaların taburcu edilmesi gerektiği konuşuldu.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilen iddianamenin kabul edilmesi halinde, şüphelilerin önümüzdeki günlerde yargılanmasına başlanacak. Bu dava, sağlık sektöründeki ihlallerin ve suiistimallerin önüne geçilmesi için kritik bir öneme sahip.
Bebeklerin hastaneye sevk süreçleri nasıl işledi?
İddianamede, Dr. Fırat Sarı, çalışanı Dr. İlker G. ile anlaşmalı oldukları özel hastanelere bebeklerin sevki için 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü olan Gıyasettin M. Ö., hasta sevklerini yapan Fehmi A. ve il dışı hasta sevklerini yapan Serdar Y. ile ortaklaşa hareket ettikleri aktarıldı. Esenyurt Belediye Başkanlığı Sağlık Hizmetlerinde çalışan Renas K. ile özel hastanelerde doğup tedavisinin yoğunluktan dolayı başka hastanelerde yapılması uygun görülen bebek hastaları kurmuş oldukları suç örgütü sayesinde keşfedip, kendi anlaşmalı oldukları hastanelere tedavi için gönderdikleri anlaşıldı.
Bebek hastanın ailesini ikna ettikten sonra bebek hasta için tedavi red denilen işlemi yapıldığı ve 112 Acil Çağrı Merkezinden provizyon numarası alınmadan ilk kez bir hastaneye sevk ediliyor gibi gösterilerek örgüt içinde anlaşmalı olan hastanelerin birine Acil servisten giriş yapılmasını sağlayıp maddi menfaat temin ettikleri aktarıldı. Hekimin hasta için düzenlemiş olduğu epikriz raporunda EK-3 ve EK-7 raporları doldurulur, hastanenin ASKOM personeline bildirilir, akabinde Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanlığı (KHHB) 112 Koordinasyon Merkezinden talep oluşturulduktan sonra provizyon numarası alınarak 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne daha önceden bildirilen ve uygun tedaviyi yapabilecek donanıma haiz olan özel hastanelere nakil gerçekleştirilir.
Bu işlem belli bir düzene ve sıraya göre yapılarak her hastaneye aynı oranda hasta sevki yapılmasını sağlayarak rekabet koşullarına aykırı hareket edilmesini de önlemeye çalışıldığı kaydedildi.
