İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları ortaya çıkan 'yenidoğan çetesi' skandalından sonra yeni iddialar ortaya çıkıyor.

Erdoğan ve Meloni arasında “İsrail” telefonu! Erdoğan ve Meloni arasında “İsrail” telefonu!

Türkiye gazetesinin haberine göre, sağlık sistemindeki çetelerin varlığına dair iddialar, her geçen gün daha da güçleniyor.

Yenidoğan çetesinin ardından ortaya çıkan yeni bilgiler, sağlık sisteminde yaşanan vahim durumu gözler önüne seriyor. İddialara göre, yaşlı ve hastalar, gereksiz ameliyatlara zorlanıyor. 

Özellikle stent ameliyatları ve göz ameliyatları bu durumun en sık görüldüğü alanlar arasında yer alıyor. Bu ameliyatlar sonucu birçok hasta hayatını kaybederken, binlercesi de görme yetisini kaybetmiş halde.

Sahte operasyonlarla SGK’yi zarara uğrattılar

Sektörde çeteleşen grupların binlerce kişiyi gereksiz yere operasyona zorladığı, insanları sağlığından ettiği, yüksek faturalar çıkardığı ve ele geçirilen kimliklerle sahte operasyonlar yapılarak SGK’yi milyonlarca lira zarara uğrattığı açığa çıktı.

En çok uygulanan yöntemlerin başında ihtiyacı olmayan hastaların anjiyo gibi kritik ameliyatlara alınması, ücretsiz sağlık kontrolü adı altında ele geçirilen kimliklerle kişilerin yoğun bakımda gösterilmesi, ücretsiz göz muayenesi adı altında kişilere gereksiz tedaviler ve işlemler uygulanması, kimlik bilgileri ile kişilerin diyalizde gösterilmesi, devlet hastanelerinden anlaşılan doktorlar vasıtası ile sevk işlemleri yapılmak suretiyle kişilere yüksek faturalar çıkarılması ve pahalı ilaç satışı gibi konular geldiği kaydedildi.

Kimlik bilgileri ele geçirildi

Yenidoğan çetesinin ardından özel hastanelerle ilgili ciddi iddialar öne sürüldü. CİMER ve sosyal medyada bu hastanelere giden kişiler, yaşadıkları olayları bir bir anlatmaya başladı. Bazı hastanelerin pazarlama departmanlarının bu iş için kurulduğu; sivil toplum kuruluşları, fabrikalar ve hatta sokaklardan insan toplayarak "ücretsiz muayene" adı altında kimlik bilgilerini ele geçirdikleri kişilere defalarca işlem yaptığı aktarıldı.

"Stent çetesi de var”

Bazı özel hastanelerin ise yaşlı hastaları, büyük operasyonlara soktukları kaydedildi. Açıklamalarda, “Bu işlemlerin başında anjiyo ve stent geliyor. Hastanın bu işleme ihtiyacı olmasa dahi, hastane yönetimi ve doktorlar kendi aralarında anlaşarak, hasta yakınlarına durumun ‘acil’ olduğunu söyleyip apar topar ameliyata alıyorlar. Bu yolla hem SGK’dan hem de hasta yakınından para talep ediyorlar. Hastalar yaşlı olduğu için bu yapılan işlemlerin çoğu da ölüm ile sonuçlanıyor. Bunlara stent çetesi adı veriliyor” denildi.

Çok sayıda kişinin kör olduğu iddiası

Bazı hastanelerin, "ücretsiz göz muayenesi" adı altında insanları hastanelere çekerek gereksiz yere birçok tetkikten geçirdiği de diğer iddialar arasında. Kişinin ihtiyacı olmadığı hâlde ameliyata ikna edildiği, birçok kişinin bu operasyonlar sonucunda görme yetisini kaybettiği belirtiliyor. Mağdur kişinin dava açması durumunda ise “Muayene öncesi imzalamış olduğunuz anlaşma gereği, hastanemiz hiçbir mesuliyet kabul etmemektedir” ifadeleri kullanılıyor.

Günde 300 kişi geliyor

Konuya ilişkin sosyal medyada yapılan itiraflarda “Hastaneye gelen kişilerin basit sağlık kontrolleri  yapılıp ücretsiz servisler ile alındıkları yerlere bırakılıyorlar. Siz bunu bir jest olarak görüyorsunuz ancak durum farklı. Hastane, ele geçirdiği kimlik bilgisini defalarca kullanıyor. Hatta sağlık kontrolüne gelen kişiyi, adamın haberi yokken yoğun bakıma bile yatırıyorlar. Yani adam işinde gücünde, diyelim fabrikada ama hastanede yoğun bakımda görülüyor. Kayıtlarda günde bir hastaneye 200-300 kişi geldiği görülüyor” denildi.