SAĞLIK

Zona: Sadece yaşlıların sorunu değil, gençlerin de sorunu!

Genellikle yaşlılarda görülen zona, stres gibi tetikleyicilerle her yaşta ortaya çıkabilir ve son derece acı verici olabilir.

Abone Ol

Zona ya da halk arasındaki ismiyle gece yanığı; , su çiçeğine neden olan varisella-zoster virüsünün yeniden aktif hale gelmesiyle oluşan viral bir enfeksiyondur. Genellikle yaşlı bireylerde görülen bir hastalık olarak bilinse de, gerçek şu ki stres gibi çeşitli tetikleyicilerle her yaşta ortaya çıkabilir ve oldukça acı verici olabilir.

Genç yaşlarda da görülüyor

Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, 1998'den itibaren zona oranlarında her yaş grubunda, hatta 20’li yaşlarda bile bir artış gözlemlenmiştir. 30 yıl boyunca süren bu artış son dönemde biraz sabitlenmiş olsa da, oranlar 1990'lardan çok daha yüksek seviyelerde seyretmektedir.

Tüm yaş gruplarında görülüyor

Clinical Infectious Diseases dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, ABD’de son 60 yıl içinde zona vakalarının tüm yaş gruplarında dört kattan fazla arttığı tespit edilmiştir. Bu artışın nedenleri arasında bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçların kullanımındaki artış önemli bir rol oynuyor.

Her yaşta görülmesinin sebebi nedir?

Zona, geçmişte yaşlılık hastalığı olarak görülse de, günümüzde stres, modern yaşamın getirdiği bağışıklık sistemi zayıflamaları ve bazı ilaçların yan etkileri nedeniyle her yaşta ortaya çıkabilecek bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Bu nedenle, hem bağışıklık sistemini güçlendiren bir yaşam tarzı benimsemek hem de erken belirtiler fark edildiğinde hızlıca bir doktora başvurmak büyük önem taşır.

Zona tedavisinde doktor kontrolü şart olsa da evde uygulayabileceğiniz yöntemlerle belirtileri hafifletebilir ve iyileşme sürecini destekleyebilirsiniz. İşte evde dikkat edebileceğiniz noktalar:

 Cildinizi koruyun ve rahatlatın

Döküntülerin enfekte olmasını önlemek için bölgeyi daima temiz ve kuru tutun. Kaşıntı ve ağrıyı hafifletmek için günde birkaç kez serin, nemli bir bezle nazikçe kompres yapabilirsiniz. Ayrıca, kaşıntıyı yatıştırmak için aloe vera veya kalamin losyonu gibi yatıştırıcı ürünlerden faydalanabilirsiniz.

Rahat giyim tercih edin

Döküntülerin tahriş olmasını önlemek için yumuşak, pamuklu ve bol kesimli kıyafetler tercih edin. Cildin nefes almasını sağlamak için sentetik ya da yünlü kumaşlar yerine doğal malzemelerden yapılmış giysiler kullanın.

3. Stres yönetimine özen gösterin

Zona, genellikle stresin bağışıklık sistemini zayıflatmasıyla tetiklenir. Stresinizi yönetmek için evde şu yöntemleri deneyebilirsiniz:

Meditasyon ve nefes egzersizleri yaparak zihninizi sakinleştirebilirsiniz.

Yoga veya hafif egzersizler ile hem fiziksel hem de ruhsal rahatlama sağlayabilirsiniz.

Dinlendirici aktivitelerle (örneğin, kitap okumak veya müzik dinlemek) zaman geçirerek gevşemeye çalışabilirsiniz.

Beslenmenize dikkat edin!

Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için beslenmenize özen gösterin:

Vitamin ve mineraller açısından zengin gıdalar tüketin: Sebze, meyve, tam tahıllar ve protein kaynaklarını dengeli bir şekilde beslenme planınıza dahil edin.

Su tüketiminizi artırın: Bol su içerek vücudunuzun ve cildinizin nem dengesini koruyabilir, iyileşme sürecini destekleyebilirsiniz.

Şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçının: Bağışıklık sisteminizi olumsuz etkileyebilecek bu tür gıdaları mümkün olduğunca sınırlayın.

Evde bu yöntemlerle belirtileri hafifletebilirsiniz, ancak zona ciddi bir rahatsızlık olduğundan mutlaka bir doktora başvurmalı ve gerekli ilaç tedavilerini aksatmamalısınız. Özellikle döküntüler geniş bir alana yayıldığında veya göz çevresine yakınsa, profesyonel yardım almak son derece önemlidir.