ABD'nin Suriye'nin kuzeybatısındaki terör örgütü olarak tanımladığı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile yaptığı ilk resmi görüşme, 15 Aralık 2024’te Şam’da gerçekleştirildi

Bu tarihi ziyaret, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından ABD'nin Suriye'deki fiili yönetimle doğrudan ilk teması olarak kaydediliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Orta Doğu'dan sorumlu üst düzey yetkilisi Barbara Leaf’in liderliğindeki heyet, bölgede kaybolan Amerikan vatandaşları ve rehine durumlarıyla ilgili bilgi edinmeyi amaçladı.

ABD heyeti Şam’a gitti

ABD'den üst düzey bir heyet, 15 Aralık 2024 tarihinde Şam'ı ziyaret etti. Heyetin liderliğini, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Orta Doğu’dan sorumlu üst düzey yetkilisi Barbara Leaf üstlendi. Ziyarete, Joe Biden yönetiminin Suriye diplomatik ilişkilerinden sorumlu yetkilisi Daniel Rubinstein ve ABD’nin rehineler özel temsilcisi Roger Carstens da katıldı.

Bu ziyaret, ABD'nin Suriye'deki mevcut duruma yönelik daha pragmatik bir yaklaşım sergileyip sergilemediği konusunda önemli ipuçları sunuyor. Şam'daki temaslar, Suriye'deki iç savaşın ardından ABD'nin bölgedeki stratejilerinde bir değişim göstergesi olabilir.

Rusya'da yük ve yolcu treni çarpıştı: 14 yaralı! Rusya'da yük ve yolcu treni çarpıştı: 14 yaralı!

Görüşmenin temel gündemi: Rehineler ve kaybolan Amerikan vatandaşları

Axios’un haberine göre, ABD heyetinin ziyaretinin temel amacı, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmed Hüseyin el-Şara ile görüşmek ve özellikle kaybolan Amerikan vatandaşlarıyla ilgili bilgi edinmekti. ABD'nin son yıllarda kaybolan Amerikan vatandaşlarıyla ilgili daha fazla bilgi edinme çabaları, hükümetin bu konuya yönelik artan baskısını yansıtıyor.

Biden yönetimi, Austin Tice gibi 12 yıl önce Suriye'de kaybolan Amerikan vatandaşlarının akıbetini öğrenmek amacıyla, doğrudan temaslara yoğunlaşmış durumda. Ziyaret, sadece ABD'nin Suriye'deki etkisini koruma amacını taşımakla kalmayıp, aynı zamanda ABD'nin bölgedeki müttefiklerinin ve stratejik çıkarlarının korunmasını hedefliyor.

Biden yönetiminin Suriye'ye yönelik politikası ve HTŞ ile temasın anlamı

Biden yönetimi, Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'yi uluslararası alanda izole etmeyi hedeflese de, son dönemde kaybolan Amerikan vatandaşları ve rehinelerle ilgili artan baskılar, ABD’nin pragmatik bir yaklaşım sergilemesini gerektirdi. ABD, uzun süredir Suriye'deki Esad rejimi ile doğrudan temas kurmamıştı; ancak kaybolan Amerikan vatandaşlarının durumunun çözülmesi adına, Şam’a yapılan bu ilk resmi ziyaret önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, daha önce Ürdün’ün Akabe kentinde yaptığı açıklamalarda, ABD’nin HTŞ ile "doğrudan temas" halinde olduğunu doğrulamıştı. Bu temasların, ABD'nin bölgedeki çıkarlarını korumak için uluslararası terörle mücadelede nasıl bir strateji izlediği konusunda da ipuçları veriyor.

HTŞ ile temas: ABD’nin pragmatik bir yaklaşım benimsemesi

HTŞ, Suriye'nin İdlib bölgesinde aktif olan, El Kaide bağlantıları ile bilinen ve ABD tarafından terörist bir grup olarak tanımlanan bir yapıdır. Ancak, Suriye’deki iç savaşın gidişatı, ABD’yi bölgedeki yeni gerçeklerle başa çıkmaya zorluyor. Şam’daki ilk doğrudan görüşme, ABD’nin daha pragmatik bir yaklaşım benimsemeye başladığını gösteriyor. Bu görüşmelerin, Esad rejimi ve müttefikleriyle doğrudan uzlaşı sağlamasa da, ABD'nin bölgedeki çıkarlarını dengeleme çabalarının bir parçası olarak görülmesi mümkün.

Ziyaretin ardından, Washington’un Suriye’ye dair mesajlarının, kapsayıcı bir hükümet kurulması ve gelecekteki siyasi geçiş sürecine yönelik beklentiler doğrultusunda şekilleneceği tahmin ediliyor.

Kaynak: Haber Merkezi