TRT’nin iletişim sponsoru olduğu Antalya Diplomasi Forumu kapsamında, “Yeni Dönemde İklim Diplomasisi ve Liderlik Paneli” düzenlendi. TRT Haber'in haberine göre, panelde konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin Akdeniz Havzası’nda yer alması sebebiyle iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkeler arasında olduğunu belirterek, bu tehdidin yalnızca afet boyutuyla değil, çok yönlü etkileriyle ele alınması gerektiğini söyledi.

“Yangınların büyümesinde iklim değişikliğinin rolü büyük”

Antalya’nın birkaç yıl önce yaşadığı büyük orman yangınını hatırlatan Bakan Kurum, yangınların bilimsel olarak analiz edildiğini ve bu felaketin artan sıcaklıklar ile kuvvetli rüzgarların etkisiyle büyüdüğünün belirlendiğini aktardı.

İklimle mücadelede yapısal reformlar

Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele sürecinde kararlı adımlar attığını vurgulayan Kurum, bu yaklaşımın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde sürdürüldüğünü belirtti. "Türkiye, iklim krizine karşı sadece sorunları teşhis eden değil, çözüm üreten bir ülke olma kararlılığını sürdürüyor,” diyen Kurum, emisyon azaltımına yönelik sektörler arası adımları şu şekilde sıraladı:

  • Emisyon yutak alanlarının genişletilmesi amacıyla 81 ilde Millet Bahçesi projeleri sürdürülüyor.
  • Enerji verimliliği esaslı, sıfır atık uyumlu yeşil bina dönüşümleri teşvik ediliyor.
  • 11 ilde yürütülen deprem sonrası konut projeleri de iklime dayanıklı yapı standartlarına göre inşa ediliyor.

Sıfır atık projesi ve depozito sistemi

Sıfır Atık Projesi’nin kazanım oranının %35 seviyesine ulaştığını belirten Kurum, bu oranın %60’a çıkarılmasının hedeflendiğini açıkladı. Depozito İade Sistemi’nin bu yıl Sakarya’dan başlayarak ülke geneline yayılacağını, 2026 itibarıyla ise zorunlu hale geleceğini belirtti.

Don vurdu geçti! Elma üretiminde yüzde 85 kayıp Don vurdu geçti! Elma üretiminde yüzde 85 kayıp

Yenilenebilir enerji ve uzun vadeli hedefler

Bakan Kurum, Türkiye’nin enerji dönüşüm stratejisine ilişkin şu hedefleri paylaştı:

  • 2035 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin mevcut seviyenin 4 katına çıkarılması planlanıyor.
  • 2053’e kadar birincil enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı %50’ye yükseltilecek.
  • Sanayi sektöründe ise %75 oranında emisyon azaltımı hedefleniyor.

COP31 adaylığı ve küresel yaklaşım

Türkiye’nin 2030 sonrası iklim vizyonu çerçevesinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP31) başkanlığına aday olduğunu hatırlatan Kurum, Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olarak adil ve kapsayıcı bir iklim diplomasisi yürütmeye hazır olduğunu söyledi.

Gazze vurgusu: Mazlumlara el uzatmaya devam edeceğiz

Kurum konuşmasının sonunda, Türkiye’nin insani diplomasi ilkelerinden taviz vermeyeceğini belirterek, “Gazze’deki soykırıma karşı sessiz kalmayacağız. Türkiye, her platformda mazlumların sesi olmaya devam edecek,” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi