Bu kez ise Bayraklı’da Alpaslan, Cengizhan ve Fuat Edip Baksı mahallelerinde kentsel dönüşüm çalışmalarını kapsayan imar planı, odaların dava açması sebebiyle 2022 yılında mahkemenin verdiği ret kararı üzerine yeniden ele alındı.
Yaklaşık 60 hektarlık alanda yaşayan binlerce vatandaşı ilgilendiren 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılan itirazlar göz önüne alınarak yeniden revize edildi. Plan, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylandı ve askıya çıkarıldı. Plan ile ilgili olarak ise itiraz süreci işletilecek. 1 ay askıda kalacak planlara itiraz gelmemesi halinde yeni revizyon imar planı kesinleşerek yürürlüğe girecek.
Başkan Önal: İmkanlarımız dahilinde elimizden geleni yapıyoruz
Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, “İzmir deprem bölgesinde ve depreme dayanıklı yapılar için hepimize ciddi görevler düşüyor. Bayraklı zemin olarak en riskli ilçelerin başında geliyor. Dönüşümün gerçekleşememe sebebi belediye ya da planlar değil, yüzde 5 inşaat artışı getirdiğimiz yerlere mahkemeler, “donatısı karşılanmayan hiçbir yerde artış yapılamaz” diyor. İnşaat artışı vermeden de vatandaş evini nasıl dönüştürecek? 2 katlı yerler var planlarda ama buralara 4-5 kat yapılmış, imar barışından da faydalanılmış. Dönüşümde 2 kat yapabilecek ve birini de müteahhide verecek. Siyasi popülizmi bir kenara bırakalım. İnsanlar bu şekilde dönüştüremeyeceği için depremde belki de evlerinin yıkılabileceğini bile bile orada yaşamaya devam ediyor. 100 metrekarenin maliyeti 2 milyon lira, kredi çektiğinizde aylık ödemesi 60 bin lira oluyor. Ayda 60 bin lira krediyi ödeyebilecek insan zaten o şartlarda orada yaşamıyor. Bu sebeple istinaf süreci devam ederken, hızla mahkemenin iptal nedenlerini çözecek bir planlama çalışması yaptık. Değiştirebildiğimiz ölçüde yeni bir planlama sürecine girdik. Ada bazında yerinde dönüşebilen alanlar geliştirerek birlikte uygulama yapılacak alanları olabildiğince küçülttük. Yeni planda 26 uygulama alanını 31’e yükselttik. Her biri kendi içinde dönüşebilecek bağımsız uygulama alanlarından oluşuyor. Biliyoruz ki; buralarda yaşamak tercih değil, mecburiyet. Bunu gidermek üzere yetki ve imkanlarımız dahilinde elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
