Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları” programında emeklilere yönelik mesajlar verdi. Erdoğan, "Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da emeklilerimizi desteklemeyi, onlarla birlikte güçlü bir şekilde yol yürümeyi sürdüreceğiz." diyerek, hükümetin sosyal güvenlik politikalarına dikkat çekti.
"Emeklilerimizi yük görmedik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programda yaptığı konuşmada, emeklilerin Türkiye’nin kalkınmasına katkılarını vurguladı. Emeklilerin bilgi birikimi ve hayat tecrübeleriyle aile ve toplum üzerinde önemli bir rol oynadığını belirten Erdoğan, “Sizlere olan vefa borcumuzu göreve geldiğimiz günden itibaren yoğun ve samimi bir şekilde ödemeye gayret ediyoruz.” dedi.
Emekli sayısının 2002 yılında 6,5 milyon olduğunu, bugün ise bu sayının 16,6 milyona ulaştığını ifade eden Erdoğan, emeklilerin sosyal güvenlik sistemine bir yük olarak görülmediğini söyledi. Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımı gibi kesintilerin kaldırıldığını hatırlatan Erdoğan, "Emekli olduktan sonra ticari faaliyet yürüten vatandaşlarımızın aylıklarından yapılan kesintileri kaldırarak önemli bir mağduriyeti giderdik." dedi.
"Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeme prensibimiz sürüyor"
Erdoğan, son dönemdeki ekonomik dalgalanmaların özellikle emekliler üzerinde yarattığı yükün farkında olduklarını belirtti. "Toplumun tüm kesimleri gibi emeklilerimizi de enflasyona ezdirmeme prensibimize bağlıyız." diyen Erdoğan, önümüzdeki süreçte enflasyonun düşüş eğiliminin hızlanacağını ve emeklilerin yaşam koşullarını iyileştirme hedeflerinin devam edeceğini ifade etti.
"Bol keseden vaatler gerçekçi değil"
Cumhurbaşkanı, muhalefeti hedef aldığı konuşmasında, 31 Mart yerel seçimlerinde emeklilere yönelik verilen vaatlerin tutulmadığını dile getirdi. “ Biz devlet başkanı sıfatıyla devletin kurumuna olan borçlarını hatırlatınca beyefendiler rahatsız oluyorlar. Borcunuzu ödeyin demeyelim mi? Emeklinin, işçinin, esnafın, garip gurebanın hakkını savunmayalım mı? Biliyorsunuz son 2 yılda altın gibi değerli madenlerin fiyatları tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştı. 2002 yılı Kasım'ında 320 dolar olan altının ons fiyatı 2002'de 1680 dolara şimdi ise 2650 dolara çıktı. Yani tüm dünyada altın fiyatları yalnızca son 2 yılda yaklaşık 2 kat arttı.
Altın fiyatlarında ani artışın Türkiye ekonomisiyle alakası yoktur. Dünyada en fazla ne yükseldiyse onun üzerinden hesaplama yapılmaz. Bunun adı siyaset değil kurnazlıktır, hainliktir. Bir diğer çarpıtma da asgari ücret ve en düşük emekli maaşıyla ilgilidir. Ülkeyi devraldığımızda en düşük emekli maaşı 66 liraydı, asgari ücret 184 liraydı. Bugün en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira, yani 370 dolar. Asgari ücretin dolar bazından karşılığı ise 590 dolar. Sayın Özel bu rakamları hiç ağzına almıyor.
Ana muhalefet partisi genel başkanının fotoğrafın tamamını ortaya koymadan yaptığı her hesap çarpıtmadır, milleti açıkça kandırmaya çalışmaktır. Türkiye ve Türk demokrasisi böyle bir siyaset tarzını asla hak etmiyor. Siyasetin limanı ahlâktır, tutarlılıktır, dürüstlüktür. Siyasetçi ya göründüğü gibi olacak ya da olduğu gibi görünecek.
Seçim meydanlarında başka göreve gelince çok başka davrananlardan siyasetçi olmaz. Bunlardan ülkeye hayır da gelmez. Ülkemizin bu siyasetçi profilinden, umut sömürüsünden eninde sonunda ama mutlaka kurtulacağına inanıyorum.” diyen Erdoğan popülist vaatlerden kaçındıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda, "22 yıldır emeklilerimizin yaşam kalitesini artırmak için çalıştık ve bundan sonra da yanlarında olmayı sürdüreceğiz." diyerek, hükümetin emeklilere yönelik destek politikasının kararlılıkla devam edeceğini belirtti.
