980 yılında Özbekistan’ın Afşana kentinde doğan İbn-i Sina’nın tam adı Ebu Ali el-Hüseyin İbn Abdullah İbn-i Sina el-Belhi’dir. Henüz 10 yaşında Kur’an-ı Kerim’i ezberleyerek hafız olmuş, 16 yaşında tıp alanına ilgi duymaya başlamıştır. Zekâsı ve yenilikçi bakış açısıyla kısa sürede fark yaratan İbn-i Sina, 19 yaşında doktor olarak anılmaya başlanmıştır.
Tıp ve felsefe alanındaki eserleri
İbn-i Sina, tıp ve felsefe alanında yaklaşık 200 eser kaleme almıştır. En bilinen eseri, yüzyıllar boyunca tıp fakültelerinde ders kitabı olarak okutulan “El-Kanun fi’t-Tıb” adlı eseridir. Bu kitap, hastalıkların tanımı ve tedavisi konusunda önemli bilgiler sunmuş, modern tıbbın temel taşlarından biri olmuştur.
Avrupa’da “Avicenna” olarak tanınıyor
Batı dünyasında “Avicenna” adıyla bilinen İbn-i Sina, günümüzde birçok Avrupa ülkesinde hastane ve sağlık merkezine ismini vermiştir. Dünya genelinde “hekimlerin piri” olarak anılmakta ve bilim dünyasında büyük bir saygı görmektedir.
Sağlık alanına katkıları ve vefatı
Çalışmalarında hastalıkların teşhis ve tedavisinde yeni yöntemler geliştiren İbn-i Sina, özellikle tıbbi etik ve farmakoloji konularında önemli adımlar atmıştır. Kolit hastalığına yakalanan büyük üstat, 1037 yılında hayatını kaybetmiştir. Her yıl Ağustos ayının üçüncü haftası İbn-i Sina’yı anmak için çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.