İstanbul Barosu'nda büyük bir hareketlilik yaşanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Baro yönetimine yönelik başlattığı 'terör' soruşturması ve yönetimin düşürülmesi talebi üzerine İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Baro'yu 23 Şubat’ta Olağanüstü Kurultay'a götüreceklerini açıkladı. Kaboğlu, İstanbul Barosu yönetiminin demokratik iradesine yapılan müdahaleyi anayasa dışı bulduklarını vurguladı ve savcılığın yürüttüğü soruşturmanın hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Ayrıca, son seçimdeki tüm Baro başkan adaylarının ve avukat gruplarının kendisine destek verdiği belirtildi.
Savcılık soruşturması
İstanbul Barosu'na yönelik soruşturma, 21 Aralık 2024'te başladı. Savcılık, Baro'nun yönetiminin terör suçlarıyla ilişkilendirildiğini öne sürerek bir soruşturma açtı. Savcılık, Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni talep etti ve İstanbul Barosu yönetiminin düşürülmesini istedi. Bu gelişme, İstanbul Barosu'nu ve Türkiye’nin hukuk çevrelerini harekete geçirdi. İbrahim Kaboğlu, başlatılan soruşturmanın hem Anayasaya hem de avukatlık yasasına aykırı olduğunu belirtti.
Kaboğlu: Demokratik irade her şeyin üstündedir
Kaboğlu, İstanbul Barosu'nun yönetiminin demokratik bir seçimle belirlendiğini hatırlatarak, bu iradenin dışarıdan müdahalelerle değiştirilemeyeceğini söyledi. “İstanbul Barosu, 20 Ekim 2024’te yapılan demokratik kurultayda seçilen 67.000 avukatın iradesine dayanarak bir yönetim belirledi” diyen Kaboğlu, savcılığın müdahalesini “anayasa dışı” ve “hukuka aykırı” olarak nitelendirdi. Kaboğlu, bu müdahalelere karşı baroların ve avukatların birlik içinde olduğunu belirtti.
"Demokrasiyi hukukla inşa edeceğiz"
İbrahim Kaboğlu, İstanbul Barosu’nun 23 Şubat 2025’te yapacağı Olağanüstü Kurultay ile tüm Türkiye’ye güçlü bir mesaj vereceklerini duyurdu. Kaboğlu, “Bu kurultay, demokrasinin ve hukukun ne olduğunu, demokrasinin yalnızca hukuk yoluyla inşa edilebileceğini tüm Türkiye’ye duyuracak” ifadelerini kullandı. Kurultayda, İstanbul Barosu ve tüm Türkiye barolarının desteğiyle, yasama, yürütme ve yargı organlarına yönelik bir çağrı yapılacağı belirtildi.
Baro seçimlerindeki rakipleride Kaboğlunun yanında
İstanbul Barosu Başkanlığı seçiminde Kaboğlu'na rakip olan tüm adaylar, açılan soruşturmalara tepki göstererek Kaboğlu'na tam destek verdiklerini açıkladılar. Bu birliktelik, İstanbul Barosu'nun demokratik yapısının ve bağımsızlığının korunması adına önemli bir duruş sergilenmesini sağladı. Ayrıca, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da yapılan toplantıda yer alarak, tüm baro başkan adaylarının desteğini vurguladı ve bu dayanışmanın kıymetli bir yanıt olduğunu ifade etti.
"Anayasaya bağlılık andımızı uygulamak için bir aradayız"
Kaboğlu, İstanbul Barosu'nun demokratik yapısının korunması adına 20 Ekim 2024’teki kurultayda üyelerin iradesine saygı gösterildiğini belirterek, bu iradenin dışarıdan müdahalelere karşı savunulması gerektiğini söyledi. “Demokratik bir hukuk devletinde hiçbir organ, anayasa dışı işlem yapma yetkisine sahip olamaz” diyen Kaboğlu, İstanbul Barosu’nun anayasal hakları savunmaya devam edeceğini vurguladı.
23 Şubat’ın önemi
Kaboğlu, 23 Şubat 2025’teki Olağanüstü Kurultay’ın İstanbul Barosu’nun demokratik iradesinin, hukukun üstünlüğünün ve anayasal değerlerin savunulmasında tarihi bir adım olacağını belirtti. Baro’nun 67.000 üyesi ve Türkiye genelindeki tüm baroların desteğiyle yapılacak bu kurultay, Türkiye’nin hukuk sistemine ve baroların bağımsızlığına dair önemli bir mesaj verecek. Kaboğlu, “Herkesi 23 Şubat’taki demokrasi kurultayına davet ediyorum” dedi.