Günümüzde İzmir olarak bildiğimiz şehir, geçmişte Smyrna olarak biliniyordu. Smyrna kelimesinin farklı şekillerde kullanıldığı da görülmüştür; bunlar arasında Smira, Lesmira, Zmirra, İsmira, Samorna ve Smurna gibi formlar bulunmaktadır. Bu isimlerin kökeni, şehrin kurulduğu yerin yakınındaki kutsal bir alanla ilişkilendirilmiştir. Bu kutsal alanın, Halkapınar kaynağı ve etrafındaki gölcük olduğu iddia edilmiştir. Ayrıca, Smyrna ya da İzmir adının, Ana Tanrıça ile ilişkilendirilmesi de mümkündür. Bu kelimenin Hitit kökenli olduğu düşünülmektedir.

İzmir Antik Dönemden Cumhuriyet’e Uzanan Yol

Kuruluşu ve efsaneleri

İzmir’in kuruluş tarihi ve yeri ile ilgili çeşitli görüşler vardır. Günümüzde Bayraklı semtinde bulunan Tepekule, eski İzmir’in kuruluş yeri olarak kabul edilmektedir. Efsanelere göre, İzmir’in kurucuları farklı şekillerde anlatılmaktadır. Bir efsaneye göre, kent ilk olarak Amazonlar tarafından kurulmuştur. Başka bir efsane, Frigya kralı Tantalos’un isminden hareketle kent kurucularının Tantalos’un soyundan geldiğini öne sürer. İzmir’in tarihi, arkeolojik kazılarla da kanıtlanmıştır. Bu kazılar, İzmir’in İ.Ö. 3000 yıllarına kadar dayandığını ve başlangıçta bir Aiol kenti olduğunu ortaya koymuştur.

İzmir’in zenginleşmesi ve İyonlar

İzmir, M.Ö. 800 civarında İyonlar tarafından ele geçirilmiş ve kısa sürede ticaretle gelişmiştir. Ancak, kentin zenginliği Lydialıların dikkatini çekmiş ve İ.Ö. 610-600 yıllarında Lydialılar İzmir’i ele geçirmiştir. Lydialılar kenti tahrip etse de İzmir halkı, kenti yeniden inşa etmeyi başarmıştır. Bunun ardından, Perslerin Anadolu'yu işgali sırasında İzmir, İ.Ö. 545 yılında tahrip edilmiştir. Ancak, şehrin yeniden büyümesi birkaç yıl içinde gerçekleşmiştir.

Büyük İskender dönemi ve İzmir’in yeniden kurulması

İzmir’in yeniden kurulması, Büyük İskender’in seferlerine dayandırılmaktadır. Makedonya Kralı Büyük İskender, Pers İmparatorluğu’na karşı kazandığı zaferin ardından İzmir’e gelmiş ve burada gördüğü bir rüya sonucu kentin Kadifekale’de kurulmasını istemiştir. Bu dönemde, İzmir doğal limanı ve deniz ticaretiyle hızla büyümüş ve gelişmiştir. M.Ö. 3. yüzyıl başlarında İzmir, Ion kentleri birliğine katılmıştır. Roma İmparatorluğu’na katılmasıyla birlikte İzmir, ticaretin merkezi haline gelmiştir.

İzmir Antik Dönemden Cumhuriyet’e Uzanan Yol (2)

Çeşme’deki en güzel ücretsiz plajlar Çeşme’deki en güzel ücretsiz plajlar

Türk egemenliği ve Osmanlı dönemi

1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Türkler, İzmir’e yerleşmeye başlamış ve ilk Türk egemenliği, Çaka Bey’in 1095 yılındaki yönetimiyle başlamıştır. 1317’de Aydınoğlu Beyliği’nin sona ermesinin ardından İzmir, Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde, İzmir küçük bir kasaba iken zamanla önemli bir liman kentine dönüşmüştür. 16. yüzyıldan itibaren, Batılı devletlerle yapılan ticaretin artmasıyla İzmir, Doğu Akdeniz’in en önemli limanlarından biri olmuştur.

İzmir Antik Dönemden Cumhuriyet’e Uzanan Yol (3)

Cumhuriyet dönemi ve sonrası

İzmir, I. Dünya Savaşı sırasında Yunan işgali altına girmiştir. 15 Mayıs 1919’da başlayan işgal, Türk ulusal direnişi ile karşılaşmıştır. 9 Eylül 1922’de İzmir, Türk Ordusu tarafından kurtarılmıştır. Ancak, 13 Eylül’de meydana gelen büyük yangın, şehrin büyük bir kısmını yok etmiştir. İzmir, Cumhuriyet’in ilanının ardından hızla yeniden yapılanmış ve gelişmiştir. Bugün İzmir, Türkiye’nin önemli ekonomik ve kültürel merkezlerinden biridir.

İzmir’in tarihi, çeşitli kültürlerin ve medeniyetlerin izlerini taşır. Şehir, zaman içinde birçok kez yeniden inşa edilse de her dönemde önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuştur. İzmir’in bu dinamik yapısı, onu hem geçmişte hem de günümüzde önemli bir şehir yapmıştır.

Muhabir: Tuğçe Cengiz