Dünyanın en iyi restoranlarını ödüllendiren Michelin Rehberi’ne girerek dikkat çeken Asma Yaprağı, İzmir’in Alaçatı semtinde yer alıyor. Restoran, özgün dekorasyonu, bohem tarzı ve el yapımı otantik porselenleriyle misafirlerini büyülüyor.
15 yıldır “tarladan sofraya” felsefesiyle hizmet veren restoran, yerel çiftçilerden ve üreticilerden temin ettiği ürünlerle hem sürdürülebilirlik hem de doğallık vurgusu yapıyor. Atalık tohumlarla hazırlanan tarifler ise Asma Yaprağı’nın menüsüne ayrı bir değer katıyor.
Aile geleneğinden uluslararası başarıya
Restoranın kurucuları Ayşe Nur Mıhcı ve oğlu Kerem Mıhcı, aileden gelen mutfak kültürünü ve değerlerini Asma Yaprağı’nda yeniden canlandırıyor. Mıhcı, çocukluk yıllarından gelen yemek yapma alışkanlığını şu sözlerle anlatıyor:
“Çocukluğum, büyük aile sofralarında herkesin kendi tariflerini pişirdiği mutfaklarda geçti. Mutfak bizim evimizin en büyülü yeriydi. Şimdi oğlum Kerem ile bu geleneği Asma Yaprağı’na taşıdık.”
Anne Ayşe Nur mutfak ve dekorasyon kısmını üstlenirken, oğlu Kerem restoranın operasyonel işlerinden sorumlu. İkilinin uyumlu işbirliği, Asma Yaprağı’nın uluslararası başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynadı.
Asma Yaprağı’nın felsefesi
Ayşe Nur Mıhcı, restoranlarının temel felsefesini şu sözlerle dile getiriyor:
“Babam bize, ‘Kişinin asma ya da incir ağacı altını yaşam mekânı yapması; kendi toprağında sulh ve sukun içinde yaşamasıdır’ sözlerini getirmişti. Bu felsefeden yola çıkarak, gerçek gıdayı aramaya, çiftçimizi tanımaya, sevgimizi katmaya ve paylaşmaya odaklandık. Yaşadığımız yeri tanıyıp geleneklerimize sahip çıkmayı Asma Yaprağı’nın ruhu haline getirdik.”
Michelin Yeşil Yıldızı: Sürdürülebilir başarının simgesi
Asma Yaprağı’nın aldığı Michelin Yeşil Yıldızı, sürdürülebilirlik ve yerel değerlere bağlılığın bir ödülü olarak öne çıkıyor. Restoran, misafirlerine sadece lezzet değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi sunuyor.
Ayşe Nur ve Kerem Mıhcı’nın tutkusu ve özverisi, İzmir’i gastronomi dünyasında gururlandıran bir hikâyeye dönüştü.