APİKAM, İzmir kent tarihi sergilerine “Yanık Yurt” ile devam ediyor. “Yanık Yurt - Kurtuluş Savaşı’nda İzmir ve Batı Anadolu Yangınları” sergisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Sanat Dairesi Başkanlığı, Kent Arşivi ve Müzeler Şube Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen bir proje. Serginin küratörlüğünü Aybala Yentürk ve Nejat Yentürk üstleniyor. Projenin Genel Koordinatörü ise Dr. Serhan Kemal Saygı.
Yangınla ilgili bilinmeyenler anlatılıyor
Yanık Yurt sergisi, Yunan ordusunun işgal yıllarında ve 1922 Eylül’ünde Batı Anadolu’dan çekilirken uyguladığı yakma ve imha politikası ile yok ettiği yerleşim birimlerini ele alıyor. İkinci olarak, Büyük İzmir Yangını sırasında şehrin sahip olduğu itfaiye teşkilatına ve diğer altyapısal sorunlarına eğilirken, son olarak da Türk-Yunan savaşının 9 Eylül’de Türk birliklerinin İzmir’e girmesine rağmen sona ermemiş oluşuna, şehirdeki savaş halinin devam etmesine ve birçok noktada kundaklanan şehrin alevlere teslim olmasıyla yaşanan büyük trajediye odaklanıyor.
İlk kez gün ışığına çıkan fotoğraflar sergileniyor
Sergide yer alan fotoğraflar Nejat Yentürk koleksiyonu ve Albert Kahn Arşivi’nden derlenmiş. Serginin diğer özelliği, Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi koleksiyonlarından ilk kez gün ışığına çıkan fotoğrafların sergilenecek olması. Büyük İzmir Yangını sırasında kullanılan ve İzmir İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda muhafaza edilen ve tarihsel öneme sahip itfaiye araçları serginin önemli sürprizlerinden. Yunan ordusunun çekilmesi sonrasında Batı Anadolu’daki kasaba ve şehirlerin durumunu belgeleyen filmler Albert Kahn, Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve British Pathé Arşivlerinden alınmış.
Sergi dört duyunuza da hitap edecek
Serginin bir başka dikkate değer özelliği ise salonun kokulandırılmış olması. Ziyaretçiyi yakılıp yıkılmış şehrin sokaklarında dolaştığı duygusunu yaratacak yanık kokusu, Yanık Yurt sergisine özel olarak MG International FragranceCompany tarafından tasarlandı. Yanık Yurt sergisine Audience Medya, sesli tur rehber hizmetiyle destek veriyor, Türkçe ve İngilizce anlatımı bulunuyor.
Sergi, yangından sonra inşa edilen ilk binada yapılıyor
Tasarımından kurulumuna kadar tümüyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imkânları ve APİKAM personelinin emeğiyle meydana getirilen sergi, Büyük İzmir Yangını’ndan sonra şehirde inşa edilen ilk yapılardan biri olan ve 70 yıl boyunca İtfaiye Santrali olarak hizmet veren APİKAM binasında hayata geçiriliyor olmasıyla da özel bir anlam taşıyor. Sergi 20 Haziran 2025 tarihine kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.
“Yangını bu kadar ayrıntılı anlatan tek sergiyiz”
Serginin küratörü Aybala Yentürk serginin anlam ve önemiyle ilgili şu açıklamaları yaptı;
“Serginin en önemli kısmı, 1922 yılı eylülünde yaşanan İzmir Yangını’nı bu kadar kapsamlı şekilde ele alması. Hem şehrin itfaiyesinin koşullarını hem de şehrin fiziksel koşullarını bu perspektiften ele alan, bu kadar ilginç ve çok sayıda görsel barındıran tek sergiyiz.
“Vapuraki ve el tulumbamız var”
İtfaiye Daire Başkanlığı'nın koleksiyonunda olan objeler var. Yangın sırasında kullanılan, vapuraki denilen, buharla çalışan, iki atın çektiği bir yangın söndürme aleti, bir de el tulumbası var.
“Batı Anadolu yangınlarında yer verdik”
“Serginin bir başka önemli özelliği de Batı Anadolu yangınlarıyla, yani Yunan ordusunun geri çekilirken yaktığı şehirler, ilçeler ve köylerle ilgili çeşitli görüntülerin olması. Sergi milli mücadelenin son safhasını kapsıyor.
Felakette kronolojik bir yolculuk
“Sergi kronolojik ilerliyor. Yunan ordusunun başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde uğradığı yenilgiden itibaren geriye çekilmesiyle başlayan süreç, İzmir'in kurtuluşu ve en sonunda da kentin yanmasıyla final buluyor. Yangının saat saat ilerlemesi anlatılıyor.
“Sigorta davaları önemli kanıtlar sunuyor”
“9 Eylül'de Türk süvarileri şehre giriyor fakat kentteki o savaş hali devam ediyor. Savaşın devam ettiğinin en güzel kanıtı sonrasında sigorta şirketleri ile görülen davalar. Birçok kuruluşun yangında depoları ve binaları yanıyor. Yangından sonra bu kuruluşlar sigortadan para almak istiyor. Sigorta poliçeleri savaş halini kapsamadığı için hiç kimse para alamıyor.
“Yangın 2,5 gün sürüyor”
“Rüzgarın hem güneyden hem de kuzeyden esmesi, kentin binalarının ahşap ağırlıklı olması, binaların dip dibe olması, alkol depolarının, zeytinyağı işliklerinin olması kentin çıra gibi yanmasına sebep oluyor. Zaten kentte yeterli bir itfaiye birliği de yok. Bütün bunlar birleşince şehir kontrol edilemez bir şekilde iki buçuk gün boyunca yanıyor. Yangın gününe ait fotoğrafların çoğu, körfezdeki sivil gemilerdeki ve savaş gemilerindeki amatör fotoğrafçılar tarafından çekiliyor.”
Küratör Yentürk şu sözlerle bütün İzmirlileri sergiye davet etti;
“İzmir yangınını anlamadan, kentin yeniden imar edilme sürecini, özellikle 1930 yıllarda Behçet Uslu ve ekibinin ne büyük çabalar gösterdiğini anlamamız mümkün değil. İzmir Yangını, kentimizin geçirdiği en büyük felakettir. Kısmi düzenlemeler olsa da yangın alanı neredeyse 10 yıl boyunca kalıyor. İzmirliler o yangın alanıyla yaşamak zorunda kalıyorlar. İzmirlilerin, yaşadıkları kentin nasıl yeniden yaşanır hale geldiğini anlamaları ve verilen çabaların kıymetini bilmeleri için mutlaka yangın konusunu bilmeleri gerekiyor. O yüzden de bu sergi büyük anlam taşıyor.”
Basmane Metro İstasyonu’na beş dakika yürüme mesafesinde olan, Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’ndeki sergiyi şu saatlerde ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz;
Hafta İçi Ziyaret Saatleri: 09.00 - 17.00
Perşembe Günleri: 09.00 - 20.00
Hafta Sonu Ziyaret Saatleri: 09.00 - 17.00
(Pazartesi günleri ziyarete kapalıdır)