Kalın bağırsak kanserleri konusunda uzmanlaşan Prof. Dr. Cem Terzi, “Önceden kalın bağırsak kanserleri yaşlı hastalığı olarak biliniyordu. Şu anda ise her beş vakadan biri 55 yaşın altında” dedi. Prof. Terzi, vaka sayılarındaki artışla başa çıkabilmek için nedenlerin geniş çaplı bilimsel araştırmalarla belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Erken başlangıçlı kanser vakaları artıyor
Genç yaşta başlayan kalın bağırsak kanseri, yani ‘erken başlangıçlı kolorektal kanser’, dünya genelinde büyük bir artış gösteriyor. Bilimsel çalışmalara göre, 2030 yılına kadar kansere bağlı ölümler arasında ilk sırada kalın bağırsak kanserinin yer alacağı öngörülüyor. 30 yıl önce, kalın bağırsak kanseri hastalarının sadece biri 55 yaşın altındayken, bugün beşte biri bu yaşın altında. Gelir düzeyi yüksek ülkelerde, kalın bağırsak kanserinin erken yaşlarda görülme oranının arttığı belirtiliyor. Ancak bu artışın sebepleri arasında beslenme alışkanlıkları, hava kirliliği, kimyasallara maruz kalma, genetik faktörler ve yetersiz kanser tarama programları öne çıkıyor, ancak kesin nedenler henüz belirlenebilmiş değil.
Tarama programları yetersiz
Prof. Dr. Cem Terzi, Türkiye de dahil birçok ülkede dışkıda gizli kan testi ve kolonoskopiyi içeren tarama programlarının yeterince yaygın olmadığına dikkat çekti. Bu programların, genç nüfusu kapsamadığını ve kanser şüphesinin erken yaşta dikkate alınmadığını belirterek, bu nedenle tanıda gecikmeler yaşandığını ifade etti. İlerlemiş kanser vakalarının artışının ise endişe verici olduğunu vurgulayan Terzi, şunları söyledi:
“Kolonoskopi, kolorektal kanseri önlemek ve erken teşhis koymak için mükemmel bir araçtır. Ancak biz bu imkândan yeterince yararlanamıyoruz. Erken tanı alan hastaların yüzde 90’ı bu hastalıktan tamamen kurtulabiliyor. ABD’de tarama yaşının 50 yerine 45 yaşında başlaması önerildi. Hatta risk faktörleri taşıyan kişilerde tarama daha da erken yaşta başlamalı. Ayrıca kanserle ilgili kapsamlı bilimsel araştırmalar yapılması için devlet desteği gerekiyor. Ülke olarak kanserle savaşta maalesef yeterince başarılı olamıyoruz.”