Konteyner kentte "tahliye" paniği!


Konteyner kentte yaşayan depremzedeler, tahliye tarihinin uzatılması için hükümet yetkililerine seslendi. Depremzedeler ekonomik durumlarının kötü olduğunu tahliyenin ardından parklarda yaşayacaklarını anlattı

Konteyner kentte

İzmir'de yaşanan depremin ardından binaları yıkılan ya da binalarında hasar oluşan vatandaşlar konteyner kente yerleştirilmişti. Yaklaşık 2 senedir konteyner kentte yaşayan depremzedelere geçtiğimiz aylarda "Konteynerleri boşaltın' tebligatı gelmiş, depremzedeler ise 'Gidecek yerimiz yok, sokakta kalacağız' demişti. Depremzedelerin çığlığını duyan İzmir Valiliği konteyner kentin tahliye tarihini 25 Eylül'e kadar uzatmıştı.

Konteyner kentte yaşayan Hatice Urtekin ve Sabriye Sevinç, konteyner kentten çıkış sürecinin tekrar uzatılması için hükümet yetkililerine seslendi. Urtekin ve Sevinç ekonomik durumlarının kötü olduğunu, kiraya çıkmalarının mümkün olmadığını anlatarak, tahliyenin ardından çocuklarıyla birlikte parklarda yaşayacaklarını kaydetti.

"3 ÇOCUĞUMLA PARKTA YATACAĞIM"
Konteyner kentte yaşayan depremzede Hatice Urtekin, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Ben Bornova Gediz Caddesi'nde binam hasar aldı ve yıkıldı. Şu an konteynerde kalıyorum. Konteynerden bizi çıkartıyorlar. Biz nereye gideceğiz, binam yıkıldı. Bütün büyüklerimizden, Cumhurbaşkanımızdan, AFAD'ımızdan bizim süremizi uzatmalarını istiyoruz. Kiracılar da bizler de çok zor durumdayız. Nereye gideyim ben! Binam yıkılmış, aldığımız maaş belli, kiraya çıkamıyoruz. Ne olur süremizi uzatsınlar. Rezerv alandan bize konut versinler. Ben ev sahibiydim ancak binamız orta hasarlıydı. Bizim evlerimiz yapılana kadar konteyner kentte kalışımızı sağlasınlar. 3 çocuğum var, konteynerden çıkarttıkları an sokaktayım. Parklara bakıyorum, çıkartırlarsa parkta çadır kuracağım" açıklamasında bulundu. 

SEVİNÇ: "HEM DEPREMZEDE HEM AFEDZEDEYİZ"
Sabriye Sevinç ise, "Biz yaralı insanlarız, daha da yıpranıyoruz. Kararlı bir resmi otorite olması lazım, insanların sorununa gerçek anlamda sahip çıkacak, soruna el koyup gerçek anlamda olması gerekeni yapacak. Binaların yıkımı insanların keyfiyetine bırakılacak bir konu değil. Biz bu anlamda resmi otoriteden sahiplenilme bekliyoruz. Apartmanımız hasar rapor aldı. Hem Büyükşehir Belediyesi incelemelerinde hem de Çevre, şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı incelemelerinde fakat 1 kişinin verdiği dilekçeyle hasarsıza çevrildi. Teknik bir inceleme sonucu verilen hasar raporunun keyfi bir beyanla nasıl değiştirilebildiğini benim aklım almıyor. Bunu bize izah etsinler. Biz konteyner kentte oturuyoruz. Oraya 'Hasarlı' olarak girdik, şu anda ise binamız hasarsız ve hak sahibi olamıyoruz. Bir yerden konut talep edecek durumda da değiliz. Riskli bir durumda, bir yerde boğulmaya itilmiş çırpınan insanlar durumundayız. Konteyner kentte oturma süreci sonlanıyor. Biz dilekçe toplayıp Ankara'ya İçişleri Bakanlığı'na gönderdik. AFAD'ın buradaki oturma süremizi uzatmasını istiyoruz. Rezerv alandan bizlere de konut verilmesini istiyoruz. Binalarımızda sağlıklı bir teknik inceleme yapılmasını istiyoruz. Biz depremzedeyiz, bunun yanında ekonomik afetten dolayı da afetzedeyiz" dedi. 

Benzer Haberler

203 Yorum

Yorum Gönder

En Çok Okunan Haberler

Puan Durumu