İzmir Bayraklı Meclis Üyesi Latif Aydemir’in, kadın cinayetleri hakkında yaptığı açıklamalar büyük tepki topladı. Aydemir, kadınları hedef alan sözleri nedeniyle AK Parti tarafından kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi. Kadın cinayetlerine ilişkin, "Öldüren kadar ölenler de suçludur" ifadelerini kullanan Aydemir, cinayetlerin nedenini kurbanlarda da arayan açıklamalarıyla tepkilerin odağı oldu.
"Ölen de suçludur" dedi
Aydemir, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde yaptığı konuşmada, kadın cinayetlerine dair “Hanımlarımızı tenzih ediyorum ama bir kısmı bayanlar olmak üzere, erkeklerin de çoğunda öldüren kadar ölenler de suçludur” ifadelerini kullanarak adeta suçluyu maktullerle eşit tuttu. Bu sözler, kadın hakları savunucularından, siyasilerden ve vatandaşlardan yoğun eleştiriler aldı. Toplumda yıllardır süregelen ve can kayıplarına neden olan kadın cinayetlerine dair böylesine talihsiz bir yaklaşım, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yürütülen mücadelenin baltalandığı bir an olarak kayda geçti.
Disiplin süreci başlatıldı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Aydemir’in açıklamalarının ardından sert bir tepki gösterdi. Dağ, “Kadına ve çocuğa karşı şiddet konusunda tavizsiz ve kararlı bir mücadele vermek, asli sorumluluğumuzdur” diyerek, Aydemir’in ifadelerinin partinin kadına yönelik şiddetle mücadelesindeki kararlı duruşuyla bağdaşmadığını belirtti. Aydemir’in kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiğini duyuran Dağ, "Şiddet, hiçbir hali ve şekliyle kabul edilemez" diyerek bu tür ifadelerin AK Parti çatısı altında yeri olmadığını vurguladı.
Aydemir’in açıklamaları, kadın cinayetleri ve şiddetle mücadele konusunda hala kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kadınlara karşı işlenen cinayetlerde suçun maktuller üzerinden sorgulanması, cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda atılan tüm adımları zayıflatacak nitelikte. Aydemir'in açıklamaları, ne yazık ki Türkiye'de hala kadın cinayetlerini normalleştiren ve maktulleri suçlayan zihniyetlerin var olduğunu gösteriyor.
Bir kamuoyu sorunu
Kadına yönelik şiddet sadece bireysel değil toplumsal bir sorun ve siyasi sorumluluk gerektiriyor. Aydemir’in açıklamaları, yalnızca kendi kişisel görüşlerini yansıtmıyor; aynı zamanda, kadına yönelik şiddetle ilgili toplumsal farkındalığın ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne seriyor. Bu tür açıklamalar, kadın cinayetlerinin önlenmesinde toplumsal bilincin ve eğitimin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Bu nedenle, siyasetçilerin söylemleri, sadece bireyler üzerinde değil, toplumsal algıda da büyük etkiye sahip.