Parkinson hastalığının erken belirtileri arasında titreyen eller, yavaş adımlar ve donuk bir yüz ifadesi yer alır. Genellikle yaşlılıkla ilişkilendirilen bu belirtiler, aslında Parkinson’un başlangıç işaretleri olabilir. 1817 yılında Londralı hekim James Parkinson tarafından tanımlanan bu nörolojik hastalık, çoğunlukla ileri yaşlarda görülse de gençleri de etkileyebilir.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Parkinson hastalığının küresel yaygınlığı son 25 yılda iki katına çıkmıştır. BMJ’de yayımlanan güncel araştırmalar, 2050 yılı itibarıyla dünya çapında Parkinson hastalığı ile yaşayan kişi sayısının 25 milyonu geçmesini öngörüyor. Bu artışın başlıca nedeni, hızla yaşlanan dünya nüfusudur.

Ege Üniversitesi (21)

Her yıl 11 Nisan, Dünya Parkinson Günü olarak anılmakta; bu günün amacı hastalıkla mücadele eden milyonlarca kişiye destek olmak ve farkındalık oluşturmaktır. Erken teşhis ve uygun tedavi, Parkinson hastalarının yaşam kalitesinin korunmasında büyük bir rol oynamaktadır. Peki, Parkinson hastalığı nasıl kendini gösterir? Tedavi süreci nasıldır? Bu soruları Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği’nden Dr. Hatice Ömercikoğlu Özden ile yanıtladık.

Harekete başlamakta zorluk, tekrarlayıcı hareketleri yapmakta güçlük, el yazısının küçülmesi, yürümenin yavaşlaması, adım mesafelerinin kısalması, mimiklerin azalıp, yüzün donuklaşması gibi belirtiler ile ortaya çıkıyor. Bulguların tek taraflı başlaması hastalığın karakteristik özelliği...

Parkinson'un erken belirtileri: Titreme ve yavaş hareketler

Parkinson hastalığı, genellikle yaş ilerledikçe ortaya çıkan ve zamanla kötüleşen bir nörolojik bozukluktur. Dr. Özden, hastalığın temel sebebini şöyle açıklıyor: “Parkinson, beyinde hareketleri kontrol eden dopamin üreten hücrelerin azalması sonucu gelişir. Bu da vücudun hareketlerini düzgün şekilde kontrol etmesini zorlaştırır.”

Depresyon ve anksiyeteye yeni tedavi Depresyon ve anksiyeteye yeni tedavi

Parkinson’un ilk belirtileri arasında istirahat halindeyken ellerde titreme ve hareketlerde yavaşlama yer alır. Titreme, genellikle hastaların doktora daha erken başvurmasına sebep olurken, hareket yavaşlaması hastalar tarafından daha geç fark edilebilir. Diğer belirtiler ise şunlar olabilir: “Harekete başlamakta zorlanma, tekrarlayıcı hareketlerde zorluk, el yazısının küçülmesi, yürüme zorlukları, adım mesafelerinin kısalması ve yüz ifadesinin donuklaşması.” Parkinson hastalığının erken aşamalarında bulgular tek taraflı başlar. Ayrıca, hastalar zamanla kas sertliği ve denge sorunları yaşayabilir. Parkinson, yalnızca hareketleri değil, aynı zamanda uyku bozuklukları, koku kaybı, kabızlık, unutkanlık, depresyon ve yorgunluk gibi belirtileri de tetikleyebilir.

Erken teşhis ve tedavi süreci

Parkinson, genellikle ileri yaşlarda görülse de, gençlerde de rastlanabilen bir hastalıktır. Erken tanı konması, tedavi sürecini hızlandırır ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatabilir. Dr. Özden, “Özellikle uykuda bağırma, çırpınma veya düşme hissi gibi belirtiler Parkinson’un ilk sinyalleri olabilir. Bu tür şikayetler zamanla artarsa, nöroloji uzmanına başvurmak gerekir” diyor. Parkinson’un tanısı, ayrıntılı bir öykü ve nörolojik muayene ile konulabilir. Bunun yanı sıra, diğer hastalıkların dışlanabilmesi için beyin görüntüleme ve kan testleri de yapılabilir.

Tedavide yeni gelişmeler ve umut verici yöntemler

Parkinson’un kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, semptomları hafifletmeye yönelik birçok etkili tedavi yöntemi mevcuttur. Dr. Özden, tedavi sürecini şu şekilde özetliyor:

“Dopamin seviyelerini artıran ilaç tedavileri, fizyoterapi, egzersiz programları, konuşma terapileri ve cihaz destekli tedaviler, hastaların yaşam kalitesini artırmaktadır. Ayrıca son yıllarda kişiye özel tedavi yaklaşımları, biyobelirteçlerle erken tanı, genetik araştırmalar ve nöroteknolojik gelişmeler, Parkinson’a dair umut verici gelişmeler sunmaktadır.”

Parkinson hastalığı ile mücadele zorlu bir süreç olsa da, doğru tedavi ve destek ile hastalar kaliteli bir yaşam sürebilmektedir.

Kaynak: TRT Haber