Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerin bozulmasıyla ortaya çıkan ve hareketlerin kontrol, uyum ve akıcılığını etkileyen bir nörodejeneratif hastalıktır. Genellikle 60 yaş üstü kişilerde görülse de, genetik nedenlerle 40’lı yaşlarda da ortaya çıkabilir. Başlıca belirtiler arasında hareketlerde yavaşlık, titreme ve kas sertliği bulunur. İlaç tedavisi genellikle ilk tercih olsa da, yan etkilerin ağırlaşması durumunda “beyin pili” yöntemi gibi cerrahi seçenekler devreye girebilir.
Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?
Parkinson hastalığı, tremor (titreme), rijidite (katılık), bradikinezi (hareket yavaşlığı) ve postural instabilite (denge bozukluğu) gibi belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca, bilişsel fonksiyonlarda azalma, depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları gibi motor dışı belirtiler de hastalığa eşlik edebilir.
Beyin pili nedir ve nasıl uygulanır?
Beyin pili, ilaç tedavisinin yeterli olmadığı veya yan etkilerin ağırlaştığı durumlarda uygulanan cerrahi bir tedavi yöntemidir. Beyin MR görüntüleri eşliğinde hedef bölgeye yerleştirilen elektrotlar ile hastalığın semptomları kontrol altına alınır. Ameliyat iki aşamalıdır ve hastanın bulgularına göre belirlenen koordinatlara göre uygulanır.
Parkinson hastalığının günlük hayata etkisi
Parkinson, kişinin günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebilir. Hareketlerde yavaşlama, el titremesi, kas sertliği gibi belirtiler kişilerin bağımsızlıklarını sınırlandırabilir. İlaç ve beyin pili tedavisi ile bu belirtiler azaltılarak, yaşam kalitesi arttırılabilir.
Parkinson tedavisinde egzersiz
Fizyoterapi ve egzersiz, Parkinson hastalarının yaşam kalitesini artırmada önemli rol oynar. Egzersiz ile denge, duruş ve yürüyüşte iyileşme sağlanabilir.