Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan Sedat Peker, Türkiye’nin suç yapıları hakkında açıklamalarda bulundu. Saygı Öztürk'e konuşan Peker, kartel tehlikesi olduğunu iddia etti.
Peker, Afgan ve Suriyeli grupların uyuşturucu üretimi, dağıtımı ve altın kaçakçılığı gibi suçlarda güç kazandığını, bu yapıların Türkiye’de hızla büyüdüğünü söyledi. Özellikle gençlerin uyuşturucu çetelerinin hedefi olduğunu vurgulayan Peker, Türkiye'nin birkaç yıl içinde büyük bir kartel tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
Yabancı uyruklu karteller yükselişte
Peker, özellikle son yıllarda Suriyeli ve Afganlı suç gruplarının Türkiye’de güç kazandığını dile getirdi. Peker, ilk başlarda bu grupların torbacıların yanında alt kadrolarda yer aldığını, ancak zamanla büyük uyuşturucu üreticileri haline geldiklerini iddia etti. Özellikle metamfetamin (MET) üretiminin Türkiye’de hız kazandığını ve bu uyuşturucunun küçük dairelerde bile rahatlıkla üretilebildiğini belirtti. Peker, “Bu kişiler artık büyük MET laboratuvarlarına sahip ve uyuşturucu ticaretinde önemli bir yer tutuyorlar” dedi.
Türkiye’de Meksika ve Kolombiya benzeri bir tehlike mi?
Peker, Türkiye’nin üç ila beş yıl içinde Meksika ve Kolombiya gibi kartel savaşlarına sahne olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu ülkelerde kartellerin devasa bir güç haline geldiğini ve devlet otoritesini bile zorladığını belirterek, “Türkiye’de bu karteller oluşursa, PKK’nın şehit ettiği insan sayısından fazlasını kartel savaşlarında kaybedebiliriz” dedi.
Altın kaçakçılığında suriyeli ve Afgan gruplar etkin
Sedat Peker, Kapalı Çarşı’daki altın kaçakçılığı faaliyetlerinde de Suriyeli ve Afganlı grupların büyük rol oynadığını söyledi. Peker’e göre bu gruplar, Kapalı Çarşı’daki altın ticaretinin yüzde 50’sini kontrol ediyor ve kara para aklamada önemli bir yer tutuyorlar. Ayrıca, bu suç gruplarının kapalı bir yapıda çalıştığı için güvenlik güçlerinin bu yapılar içine sızmasının zor olduğunu belirtti.
