Suudi Arabistan, 2024 yılı itibarıyla idam cezaları konusunda kayıtlara geçen en yüksek sayıya ulaştı. 2024'te 330 kişinin idam edilmesi, ülkede son yıllarda görülen en yüksek infaz rakamı olarak kaydedildi.
İnsan hakları savunucuları, idamların çoğunun, terörizm ve ölümcül olmayan suçlarla ilişkilendirilen mahkumlara karşı gerçekleştirildiğini ifade ediyor.
İdam sayısındaki artış ve uluslararası eleştiriler
Suudi Arabistan’da 2024 yılı, idam cezalarının rekor seviyelere ulaştığı bir yıl oldu. 330 kişinin idam edilmesi, Suudi hükümetinin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın (MbS) yönetimi altında, idam cezalarını arttırma politikasını sürdürdüğünü gösteriyor. İnsan hakları grupları, idam edilenlerden 100'den fazlasının Orta Doğu, Afrika ve Asya'dan gelen yabancı uyruklu kişiler olduğunu belirtiyor.
Bu yılki idamların büyük bir kısmı, ölümcül olmayan suçlarla bağlantılıydı. Özellikle Suriye'den gelen uyuşturucu kaçakçılığı suçlamalarıyla idam edilenlerin sayısının arttığı bildiriliyor. Reprieve adlı insan hakları kuruluşunun yayımladığı rapora göre, 150'den fazla idam, uluslararası hukuka aykırı olarak kabul edilen ölümcül olmayan suçlardan dolayı gerçekleştirildi.
Kaşıkçı cinayeti ve sert muhalefet karşıtı politikalar
Suudi Arabistan’a yönelik uluslararası eleştiriler, 2018’deki Cemal Kaşıkçı cinayetiyle daha da artmıştı. Suudi muhalif gazeteci Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Konsolosluğu’nda öldürülmesi, dünya çapında büyük bir tepki uyandırmıştı. Cinayetin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın gözetiminde gerçekleştiği kabul edilmişti ve 5 şüpheli idam edilmiştir. Ancak, olaydan sonra Suudi hükümeti, Kaşıkçı cinayetini "haydut bir grup" tarafından işlenmiş olarak tanımlamıştı.
Veliaht Prens Selman, son yıllarda, muhalefete karşı sert tedbirler alarak ve insan hakları ihlalleriyle eleştirilen politikalarına devam etti. Suudi hükümetinin, iç ve dış baskılara rağmen, idamların sayısını artırma kararı alması, uluslararası arenada Suudi Arabistan’ın itibarını olumsuz etkiledi.
İdam sayılarındaki artış ve gelecek endişeleri
Suudi Arabistan’daki idam sayılarındaki artış, ülkenin adalet ve hukuk sistemine dair soru işaretlerini de gündeme getiriyor. İnsan hakları savunucuları, Suudi hükümetinin bu artışı, eleştirileri bastırmak ve siyasi muhalefeti susturmak için kullandığını öne sürüyor. Ayrıca, infazların çoğunun, terörizm gibi geniş kapsamlı suçlamalarla ilişkilendirilen mahkumlar üzerinde gerçekleştirildiği bildiriliyor.
Suudi Arabistan’ın 2015 yılından itibaren yaptığı açıklamalarda, idamlarla ilgili kaydın tutulmaya başlandığı belirtiliyor ve o günden bu yana infaz sayılarındaki artış dikkat çekiyor. Uluslararası toplum, özellikle ölümcül olmayan suçlardan yapılan idamların, uluslararası hukuk ve insan hakları standartlarıyla ne kadar örtüştüğüne dair endişelerini dile getiriyor.