KÜLTÜR-SANAT

Tralleis Antik Kenti: Aydın'ın gizemli tarihiyle buluşun

Aydın’ın kuzeyindeki Tralleis Antik Kenti, eşsiz kalıntıları ve zengin tarihiyle binlerce yıl öncesinin izlerini günümüze taşıyor. Peki, Tralleis'in izleri neler?

Abone Ol

Tralleis Antik Kenti, Aydın’ın kuzeyinde Kestane Dağları'nın güney yamacında, tarihin derin izlerini taşıyan eşsiz bir yerleşim olarak dikkat çekiyor. Bu antik kent, Menderes havzasının bereketli topraklarına kurulmuş ve Argoslular ile Tralleisliler tarafından inşa edildi. Kuruluşundan bu yana birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Tralleis, Büyük İskender'in M.Ö. 334'te ele geçirmesiyle Hellenistik krallıklar arasında sıkça el değiştirdi. Kentin topraklarında, Roma dönemine ait yapılar ve antik dünyanın kültür merkezi olan gymnasium kalıntıları bulunuyor. Günümüzde hâlâ süren kazılar, Tralleis’in gizemli tarihini aydınlatmaya devam ediyor.

Aydın ilinin kuzeyinde, Kestane Dağları’nın güney eteklerinde yer alan Tralleis Antik Kenti, geçmişin izlerini bugüne taşıyor. Argoslular ve Tralleisliler tarafından kurulan kent, Menderes havzasının verimli toprakları üzerine inşa edilmiş. Antik Çağ'da önemli bir yerleşim yeri olan Tralleis, Büyük İskender'in M.Ö. 334'te ele geçirmesinden sonra Hellenistik krallıklar arasında sürekli el değiştirmiştir.

Ayakta kalan tek anıt: Üç Gözler

Tralleis’te günümüze kadar ayakta kalabilen en önemli yapı, halk arasında "Üç Gözler" olarak adlandırılan gymnasiuma ait kalıntı. Roma dönemine ait bir hamam, tiyatro, agora ve stadyum da bu antik kentin önemli yapılarından. Günümüzde süren kazılarla kentin daha önce toprak altında kalan bölümleri gün yüzüne çıkarılıyor. Heykelcilikte dünya çapında tanınan Farnese Boğazı ve Genç Atlet heykelleri, Tralleis'in sanat alanındaki önemli eserlerinden sadece birkaçı.

Kültürel mirasın izleri

Tralleis, antik çağda ürettiği kırmızı çanak çömlek ve derilerle ünlüydü. Şehir, Apollonios ve Tauriskos isimli iki büyük heykeltıraşın yanı sıra, İstanbul’daki Ayasofya’nın mimarlarından Anthemios’a da ev sahipliği yaptı. Kentin, bir diğer önemli eseri ise Seikilos’un mezar taşıdır. MS 1-2. yüzyılda yaşamış olan Seikilos'un mezar taşında bulunan Grekçe söz ve melodi, bilinen en eski müzik notaları arasında yer alır ve günümüzde Kopenhag Milli Müzesi’nde sergileniyor.

Tarihte Tralleis'in izleri

Ksenophon’un eserlerinde yer bulan Tralleis, tarih boyunca birçok kez el değiştirdi. M.Ö. 3. yüzyılda Seleukoslar, Sparta ordularına karşı bu şehri savundu. Daha sonra M.Ö. 188'de Roma denetimine giren kent, bu dönemde bastırdığı sikke ve ekonomisiyle güç kazandı. Augustus’un desteğiyle büyük bir deprem sonrası toparlanan Tralleis, Bizans döneminde de önemli bir piskoposluk merkezi oldu. Kentin zengin tarihi, günümüze yalnızca “Üç Gözler” olarak bilinen kalıntılarıyla ulaşmıştır, ancak kültürel önemi hâlâ güçlü bir şekilde hissediliyor.