ABD Başkanı Donald Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Beyaz Saray’daki ilk resmi görüşmelerinde sıcak bir dostluk mesajı vermeye çalıştı. Ancak Ukrayna savaşı konusundaki farklı yaklaşımları, iki lider arasındaki derin ayrılığı gözler önüne serdi.

Görüşme, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üçüncü yılına denk gelirken, Avrupa ve ABD arasındaki savaş politikalarındaki ayrışmayı da belirginleştirdi. Beyaz Saray’daki ortak basın toplantısında Macron, Rusya’nın saldırgan taraf olduğunu net bir şekilde dile getirirken, Trump, Putin’e yönelik sert ifadelerden kaçındı.

Trump: Rusya ile çok iyi görüşmeler yaptık

Trump, basın toplantısında Ukrayna savaşına dair diplomatik çabalarını vurgulayarak, “Rusya ile çok iyi görüşmeler yaptık ve savaşın sonlanması için çalışıyoruz” dedi. ABD Başkanı ayrıca barış anlaşmasının sağlanması halinde Moskova’ya gidebileceğini belirtti. Eğer bu ziyaret gerçekleşirse, Trump, uzun yıllar sonra Rusya’ya giden ilk Amerikan başkanı olacak.

Ancak Macron, Trump’ın barış sürecine yaklaşımına temkinli yaklaştı. Fransa Cumhurbaşkanı, “Bu barış, Ukrayna’nın teslim olması anlamına gelmemeli. Ukrayna’nın egemenliğini koruyan bir çözüm olmalı” diyerek net bir tavır ortaya koydu.

Putin'e "diktatör" demekten kaçındı

Trump, toplantı sırasında Putin’e yönelik “diktatör” ifadesini kullanmaktan kaçındı. Daha önce Ukrayna’nın savaşı "başlattığını" öne süren ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’yi “seçimsiz bir diktatör” olarak tanımlayan Trump, Putin için böyle bir ifade kullanmayacağını belirtti.

İtalya'da kış yerini sonsuz sonbahara bıraktı İtalya'da kış yerini sonsuz sonbahara bıraktı

Buna karşın Macron, Rusya’nın saldırgan taraf olduğunu açıkça dile getirdi: “Bu savaşın sorumluluğu Rusya’ya aittir, çünkü saldıran Rusya’dır.”

Yanlış bilgiler ve Avrupa ile çatışma

Trump, Avrupa’nın Ukrayna’ya verdiği desteği küçümseyerek ABD’nin 350 milyar dolar harcadığını, Avrupa’nın ise yalnızca 100 milyar dolar harcadığını iddia etti. Ancak Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’ne göre, Avrupa'nın savaşa yaptığı katkı 138 milyar dolar ile ABD’nin 119 milyar dolarlık katkısını geçti.

Trump ayrıca Avrupa’nın Ukrayna’ya sadece borç verdiğini iddia etti. Ancak Macron, bu bilgiyi düzelterek Avrupa'nın doğrudan yardım sağladığını vurguladı.

Beyaz Saray’daki toplantı, Trump ve Macron’un kişisel dostluklarını korumaya çalıştığını ancak Ukrayna konusunda derin bir bölünme yaşandığını gösterdi. Bu farklı yaklaşımlar, ABD ve Avrupa’nın Ukrayna savaşına dair politikalarının önümüzdeki süreçte nasıl şekilleneceği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Kaynak: Haber Merkezi