Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan "Dezavantajların Kuşaklar Arası Aktarımı" modülü, ailelerin eğitim ve gelir düzeylerinin çocukların yaşam koşulları üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Araştırma, 25-59 yaş grubundaki bireylerin şu anki durumları ile ebeveynlerinin geçmişteki durumlarını karşılaştırarak kuşaklar arası sosyal ve ekonomik aktarımların ne kadar belirleyici olduğunu ortaya koyuyor.

E-atıkları eğitime dönüştüren proje: Atma bağışla E-atıkları eğitime dönüştüren proje: Atma bağışla

Yükseköğretim mezunu ebeveynlerin çocukları daha başarılı

Araştırma, annesi yükseköğretim mezunu olan bireylerin %83,5’inin de yükseköğretim mezunu olduğunu gösteriyor. Babası yükseköğretim mezunu olanlarda bu oran %79,5. Buna karşılık, ebeveynlerinin eğitim seviyesi düşük olan bireylerde lise altı eğitim oranı daha yüksek. Bu bulgular, eğitimin kuşaklar arası aktarımda önemli bir faktör olduğunu kanıtlıyor.

Gelir durumu nesiller boyu devam ediyor

Bireyler 14 yaş civarındayken ailesinin maddi durumunu "çok kötü" olarak belirtenlerin yalnızca %14,9’u şu an en yüksek gelir grubunda yer alırken, bu grubun %24,4'ü en düşük gelir grubunda yer alıyor. Buna karşın, ailesinin maddi durumu "çok iyi" olan bireylerin %40,8'i şu anda en yüksek gelir grubunda.

Mülkiyet durumu ve tatil masrafları

Araştırma, aileleri ev sahibi olan bireylerin %57,7’sinin de şu an ev sahibi olduğunu ortaya koyarken, ailesi kiracı olanların %47,7'sinin halen kirada oturduğu belirlendi. Aynı şekilde, maddi zorluklar nedeniyle tatil yapamayan ailelerin çocukları, yetişkin olduklarında da tatil masraflarını karşılamakta zorlanıyor.

TÜİK'in bu araştırması, dezavantajların kuşaklar arasında nasıl aktarıldığını gösteriyor. Eğitim, gelir ve mülkiyet durumunun nesilden nesile taşınması, sosyal eşitsizliklerin devam ettiğini gözler önüne seriyor.