TÜİK, 2024 yılına ait "İstatistiklerle Kadın" verilerini açıkladı. Bu veriler, kadınların istihdam, eğitim ve ücret dağılımında erkeklerle arasındaki farkları bir kez daha gözler önüne serdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak yayımlanan bültende yer alan veriler, kadınların hala çalışma hayatında eşit fırsatlar bulmakta ciddi engellerle karşılaştığını ortaya koyuyor.
Kadınların iş gücüne katılımı düşük
Verilere göre, kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklerin neredeyse yarısı kadar. Eğitim seviyesi yükseldikçe katılım oranı artmasına rağmen, kadın istihdamı hala büyük bir eşitsizlik barındırıyor. Özellikle çocuğu olan kadınların iş gücüne katılımı oldukça düşük. 3 yaşın altındaki çocuğu bulunan kadınların yalnızca yüzde 27,1’i çalışırken, aynı şartlardaki erkeklerin istihdam oranı yüzde 90,1’e kadar çıkıyor. Bu durum, kadınların çalışma hayatındaki eşitsizliğini gözler önüne seriyor.
Eğitim yükseldikçe katılım artıyor
TÜİK’in verilerine göre, kadınların iş gücüne katılımı eğitim seviyesiyle doğru orantılı. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 13,8, lise altı eğitimli kadınların oranı yüzde 26,8, lise mezunu kadınların oranı ise yüzde 37,4. Mesleki ve teknik lise mezunu kadınların oranı yüzde 45,0 iken, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 68,9’a çıkıyor.
Çocuklu kadınlar çalışamıyor
Hanehalkı İşgücü Araştırması’na göre, 3 yaşın altında çocuğu bulunan kadınların iş gücüne katılma oranı sadece yüzde 27,1. Bu oran, erkeklerde ise yüzde 90,1’e kadar çıkıyor. Bu fark, çocuk bakımı ve ev içi sorumlulukların kadınlar üzerinde yoğunlaşmasının, iş gücüne katılımda büyük bir engel oluşturduğunu gösteriyor.
Cinsiyetler arası ücret farkı erkek lehine
TÜİK verilerine göre, cinsiyetler arasındaki ücret farkı da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların yıllık ortalama brüt ücretleri erkeklerden daha düşük. Yükseköğretim mezunlarında bu fark yüzde 17,4, lise mezunlarında ise yüzde 20,0 seviyelerine çıkıyor. Erkeklerin lehine gerçekleşen bu ücret farkları, ekonomik eşitsizliği derinleştiriyor ve kadınların iş gücündeki yeri üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.