Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, kuraklık ve aşırı buharlaşma nedeniyle önemli miktarda su kaybediyor. Özellikle gölün sığ noktalarında yüzlerce metreye varan çekilmeler yaşanıyor. Bu durum, göl çevresindeki doğal yaşam alanlarının yok olmasına yol açarken, bölgenin iklim dengesi üzerinde de olumsuz etkiler yaratıyor.

Son yıllarda yağış miktarlarının azalması ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerine çıkması göldeki su kaybını hızlandırdı. Uzmanlar, bu durumun yalnızca çevresel değil, ekonomik ve sosyal etkilerinin de olacağına dikkat çekiyor.

Gölün harita üzerindeki şekli değişiyor

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Akkuş, uydu görüntülerine dayanarak yaptığı açıklamada, gölde yaşanan çekilmenin bariz olduğunu belirtti. Akkuş, NASA ve Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) uydu görüntüleriyle yaptığı incelemelerde gölün kıyı şeridinde büyük değişiklikler yaşandığını ifade ederek, “Geçmişte sular altında kalan alanların artık kara parçasına dönüştüğünü görüyoruz” dedi.

Özellikle Erciş Körfezi'nde yaklaşık 25 kilometrekarelik alanın tamamen karaya dönüştüğünü vurgulayan Akkuş, "Bu bölgeler, artık insanlar tarafından tarım arazisi olarak kullanılmaya başlandı. Ancak bu durum, gölün ekosistemi için büyük bir tehlike oluşturuyor” diye ekledi.

Yöre halkı ve balıkçılar zor durumda

Göl kıyısındaki çekilme, yalnızca doğal dengeyi değil, bölge halkının yaşamını da etkiliyor. Eskiden balıkçılık yapılan alanlar, artık otlak ve tarım arazisine dönüşmüş durumda. Yöre sakinlerinden Kılıç Koçak, “Daha önce hayvanlarımızı göle yakın yerlerde otlatamazdık. Şimdi ise suların çekildiği topraklar yeşerdi. Balıkçılar ise gölün uzak noktalarına taşınmak zorunda kaldı” dedi.

Ege’nin plajlarında sağlıklı yaşam: Yoga ve meditasyon kamp alanları Ege’nin plajlarında sağlıklı yaşam: Yoga ve meditasyon kamp alanları

Acil çözüm çağrısı

Uzmanlar, Van Gölü’nün kurtarılması için yerel ve ulusal düzeyde önlemler alınması gerektiğini söylüyor. Sürdürülebilir su yönetimi politikaları, tarımsal sulama yöntemlerinin modernleştirilmesi ve göle karışan atık suların kontrol altına alınması, atılması gereken en önemli adımlar arasında yer alıyor.

Van Gölü, Türkiye'nin en değerli doğal miraslarından biri. Ancak bu eşsiz ekosistemin korunması için acil önlemler alınmazsa, bölge geri dönüşü olmayan bir kayıpla karşı karşıya kalabilir. Van Gölü’nün mevcut durumu, yalnızca yerel değil, ulusal ölçekte de çevre bilincinin artırılması gerektiğini ortaya koyuyor.

Kaynak: Ecem Başak Orpak