Yenidoğan çetesinde yeni skandal: Denetimde hastaları saklamışlar! Yenidoğan çetesinde yeni skandal: Denetimde hastaları saklamışlar!

Türkiye'de yaklaşık 50 yıldır savunma sanayinde "dışa bağımlılığın azaltılması" adımlarında Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) önemli bir miladı temsil ediyor.

 

2000'lerin başında yüzde 20'lerde olan savunma sanayi yerlilik oranı 2024 yılı itibarıyla yüzde 80'leri geçti. Savunma sanayiinde, bugün 3 bin 500'den fazla firma 90 binden fazla çalışanı istihdam ediyor. Bugün 15 binden fazla çalışanı olan TUSAŞ, milli imkanlarla savunma sanayinin desteklenmesi için Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan ilk üreticilerden biriydi. TUSAŞ’ın yüzde 55’e yakın hissesi Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na, yüzde 45’e yakın hissesi de Savunma Sanayii Başkanlığı'na ait. Şirketin 23 Ekim'deki saldırıya hedef olan Akıncı-Ankara’da bulunan tesisi, yüksek teknoloji ürünü makine ve teçhizatla donatılmış modern uçak üretimi için kullanılıyor. 

Türk Hava Kuvvetleri'nin savaş uçağı için F-16'ları kullanılması kararıyla bu uçakların üretimi ve entegrasyonu için ABD ile TUSAŞ ortaklığında (Turkish Aerospace Industry / TAI) şirketi 25 yıllığına kuruldu. Süre tamamlanmadan 2005’te TAI tamamen Türkiye'ye geçti ve yeniden yapılandırılarak TUSAŞ altında konumlandırıldı. 2004’te Savunma Sanayii İcra Komitesi’nde yurt dışından tank ve İHA dahil alım planları durdurulmuş ve TSK'nın ihtiyaçlarının milli ve yerli kaynaklarla karşılanması kararı alınmıştı. Böylece Türkiye'de savunma sanayinde yerlileşme büyük bir ivme kazandı.

Çok sayıda yerel ve uluslararası projede imzası var

Bugüne kadar onlarca yerel ve uluslararası projeye imza atan TUSAŞ, Türkiye'nin başlıca savunma ihracatçıları arasında yer alıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi'ne (TİM) göre TUSAŞ, bu yıl savunma ve havacılık kategorisinde en çok ihracat yapan şirket oldu. En çok ihracat yapan bin firma arasında ise 27’nci sırada yerini aldı. TUSAŞ, HÜRKUŞ ve HÜRJET gibi uçak, GÖKTÜRK uyduları ve ANKA markalı İnsansız Hava Aracı (İHA) projeleriyle biliniyor. Şirketin en önemli projelerinden biri de yapım süreci süren KAAN. 

Türkiye'nin ilk milli muharip uçağı KAAN 21 Şubat 2024'te ilk uçuşunu gerçekleştirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, KAAN'ı Amerikan savaş uçağı F-16'ya benzeterek "Türkiye, kendi beşinci nesil savaş uçağını üretme yolunda çok kritik bir eşiği daha geride bıraktı" ifadelerini kullanmıştı. Beşinci nesil savaş uçakları, savaş alanında büyük bir fark yaratan gizlilik, hassas saldırı yetenekleri, hız ve çeviklik gibi özelliklerle tanınıyor. Ancak TUSAŞ'ın paylaştığı bilgilere göre KAAN'ın test uçuşları için F-16'larda yer alan Amerikan yapımı F110 motoru kullanılması eleştirileri de beraberinde getirmişti. KAAN'ın 2028’de Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi hedefleniyor.

Editör: Asena Tunca