Cafer Kıdıl, 1960'lı yıllarda terzilik mesleğine çırak olarak adım atarak, ilk dükkanını açtı. O günden bugüne kadar mesleğini hep tutkuyla icra eden Kıdıl, her gün işine giderken mutlaka takım elbise giyiyor. 76 yaşında ve 4 çocuk babası olan Kıdıl, yıllardır aynı dikiş makinesiyle çalışıyor ve işini hiçbir zaman işçi kıyafetleriyle yapmıyor. Takım elbise, onun için sadece bir iş kıyafeti değil, mesleğinin simgesi.
İşini heyecanla sürdüren Kıdıl, takım elbisesini hiç çıkarmıyor
Cafer Kıdıl, terzilik mesleğine olan sevgisini her fırsatta dile getiriyor. Dükkanında takım elbisesiyle çalışırken, müşterilerine de her zaman en kaliteli hizmeti sunmayı amaçlıyor. Kıdıl, “Müşterilerim diktiğim elbiseleri beğendiklerinde, o an paradan çok daha değerli bir şey kazanmış oluyorum,” dedi. Takım elbiseyi, mesleğinin bir parçası olarak görüp, yıllardır aynı titizlikle sürdürüyor.
Eşiyle sabah ritüeli
Cafer Kıdıl, her sabah evden çıkmadan önce takım elbisesini giyip, eşinin duası ile yola çıkıyor. Eşi, ona her sabah "Allah seni iyi insanlarla karşılaştırsın, hayırlı kısmetler" diyerek dua ediyor. Bu sabah ritüeli, Kıdıl’ın işine olan sevgisini ve saygısını yansıtıyor.
Giyime özen gösteriyor, çocuklarına saygı dersi veriyor
Cafer Kıdıl, sadece iş yerinde değil, evde de giyimine özen gösteriyor. Çocuklarıyla geçirdiği zamanlarda dahi eşofman giymemeyi prensip haline getiren Kıdıl, onların da saygılı ve nezaketli olmalarını sağladı. "Çocuklarım her zaman bana saygılı ve nazik oldu. Bunu onlardan da istedim," diye belirtti.