Bakan Kurum, Türkiye’de her yıl 30-35 milyon ton katı atığın oluştuğunu ve bunun %20-25’inin içecek ambalajlarından kaynaklandığını belirterek, “Depozito Yönetim Sistemi, ülkemize her yıl 520 milyon avroluk bir kazanç getirecek” dedi. Kurum, bu sistemin hem çevresel hem de ekonomik anlamda büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
DSYS nasıl çalışacak?
Sistem kapsamında, içecek ambalajlarının toplanması, taşınması, doğrulanması ve geri kazanımı tek bir çatı altında yönetilecek. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) ile iş birliği protokolü imzalandı. Bu protokol, depozito iade noktalarındaki süreçlerin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlayacak.
Ambalajlar atık değil hammadde olacak
Bakan Kurum, her yıl 25 milyar şişeden fazlasını kapsayacak sistemle ambalajların sokaklarda, plajlarda veya ormanlarda kirlilik oluşturmayacağını belirtti. Depozito iade makineleriyle bu ambalajların hammadde olarak değerlendirileceğini söyledi. “2025 yılı itibarıyla Sakarya’dan başlayarak sistemi ülke geneline yaygınlaştıracağız” dedi.
Geri dönüşümün ekonomik ve çevresel katkısı
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, atık kavramının artık stratejik bir kaynak haline geldiğini belirterek, “Cam atıkların geri dönüşümü, enerji tüketimini %30’a kadar azaltıyor ve yeni kaynak ihtiyacını minimize ediyor” dedi. Ayrıca, depozito sistemi sayesinde yılda 500 bin ton atığın geri dönüştürülebileceğini ifade etti.
Sistem ekonomiyi de dönüştürecek
Hisarcıklıoğlu, sistemin ekonomiye olan etkilerini değerlendirerek, “Plastik, cam ve ambalaj sektörlerinden perakende ve geri dönüşüm sektörlerine kadar tüm paydaşların etkin ve şeffaf bir şekilde sürece dahil olması, başarı için kritik önem taşıyor” dedi.
Bu yeni sistem, Sıfır Atık Hareketi’nin önemli bir adımı olarak çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik kalkınma hedeflerini bir araya getiriyor. 2025 yılı itibarıyla Türkiye genelinde uygulanacak DSYS’nin, atık yönetiminde öncü bir model oluşturması bekleniyor.