"İffet ve Hicab Yasası" olarak bilinen bu yasa, başörtüsü zorunluluğunu ihlal eden kadın ve kız çocuklarına ağır cezalar getiriyordu; bunlar arasında yüksek para cezaları, hapis cezaları, kırbaçlama ve hatta idam gibi ceza seçenekleri bulunuyordu.
İran'da, 13 Aralık’ta yürürlüğe girmesi planlanan bu yasanın uygulamaya alınması, halkın ve dünya genelindeki birçok kuruluşun itirazları ile ertelendi.
Yasaya uymayanlara yaklaşık 155 bin TL ceza kesilecekti
İran'ın uluslararası yayın yapan haber kanalı Iran International’ın haberine göre, İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi, 13 Aralık’ta yürürlüğe girmesi beklenen "Hicap ve İffet Kültürünü Teşvik Yoluyla Ailenin Korunması Yasası"nın uygulanmasının durdurulmasını talep etti. Bu gelişme üzerine, İran parlamentosunun yasa ile ilgili yeni bir tasarı hazırlayarak sunması bekleniyor.
Yasa, başörtüsüne uymayan kadın ve kız çocuklarına 4.445 dolar (yaklaşık 155.000 TL) para cezası ve 15 yıla kadar hapis cezası öngörüyordu.
Ağır suç sayılacaktı
Ayrıca, "toplumsal açıdan çıplaklık olarak kabul edilen" kıyafetleri giymek suç sayılacak ve bunun sonucunda ağır cezalara çarptırılacaklardı.
Yasanın kapsamı sadece fiziksel alanda değil, dijital ortamlarda da geçerli olacaktı; başörtüsüne karşı çevrimiçi faaliyetleri teşvik eden içeriklerin de cezalandırılması öngörülüyordu.
İdam seçeneği dahi düşünülecekti
Uluslararası Af Örgütü, yasanın kadın ve kız çocukları üzerinde daha büyük bir baskı kuracağını ve kurallara karşı çıkan aktivistlerin idam gibi ağır cezalarla karşı karşıya kalabileceğini belirtti.
Af Örgütü, İranlı yetkililerin bu yeni yasa ile kadınların ve kız çocuklarının temel insan haklarını ihlal ettiklerini vurgulayarak, "Zorunlu başörtüsüne karşı süregelen direnişi baskı altına almak amacıyla idam, kırbaçlama, hapis ve diğer ağır cezaların getirildiği bir yasa çıkarıldı" dedi.
Hem ulusal hem de uluslararası tepki
Yeni yasanın 50. maddesinde, başörtüsüzlük "başörtüsü, çador veya eşarp ile başı kapamama" olarak tanımlanırken, 48. maddede "kötü giyinmek" tanımı yapılmıştır. Buna göre, vücudun belirli kısımlarını açıkta bırakmak veya başkalarını "günaha teşvik eden" kıyafetler giymek suç sayılacaktı.
Yasanın başörtüsü ve giyim kuralları konusunda getirdiği bu sert yaptırımlar, hem İran'daki kadın hakları savunucuları hem de uluslararası toplum tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmıştı.