Çin hükümeti, 2025 yılı için yıllık yüzde 5 büyüme hedefi koydu ve bütçe açığını GSYH’nın yüzde 4’üne çıkarmayı planlıyor. Bu hedef, Çin ekonomisinin yaşadığı zorlukları aşmayı ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamayı amaçlayan yeni ekonomi politikaları çerçevesinde belirlendi.
Hedefler, Mart ayında yapılacak yıllık toplantıda resmi olarak duyurulacak. Hükümetin ekonomik teşvik tedbirleri, faiz indirimleri ve bankalara yönelik artırılan nakit desteği, büyüme tahminlerine paralel bir şekilde ilerliyor.
Ekonomik Teşviklerle Yüzde 5 Hedefi Gerçekleşebilir
Çin hükümeti, yıllık yüzde 5 büyüme hedefini, Eylül ayında başlatılan faiz indirimleri ve bankalar için artırılan nakit desteği gibi ekonomik teşvik önlemleriyle destekliyor. Çin’in büyüme hedefinin, hükümet harcamalarının ve ekonomik destek politikalarının artırılmasıyla daha ulaşılabilir hale gelmesi bekleniyor. Bu hedeflerin, iç talebin ve yatırımların artırılmasına yönelik atılan adımlarla uyumlu olduğu belirtiliyor.
Ülke, yaklaşık 14 yıl sonra ilk kez “ılımlı gevşek” para politikası benimseyeceğini duyurdu. Bu değişim, ekonomiyi desteklemek ve büyümeyi teşvik etmek için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, geleneksel olarak yüzde 3 ile sınırlı tutulan bütçe açığı hedefinden saparak, 2025 için bütçe açığını GSYH’nın yüzde 4’üne çıkarmayı planlıyor. Bu durum, iç talebi artırma ve deflasyonla mücadele etme amacı taşıyor.
Dış Ticaret Zorlukları Büyüme Hedefini Zorlayabilir
Çin’in ihracat büyümesinin sınırlı kalması, büyüme hedeflerine ulaşmayı zorlaştırabilir. Özellikle, Amerika’nın uyguladığı yüksek tarifeler, Çin’in ihracatını kısıtlamakta ve ekonomik genişlemeyi engellemektedir. Bu durum, Çin’in geçmişteki ekonomik büyümesine katkıda bulunan dış ticaretin, artık aynı etkiyi yaratamayabileceğini gösteriyor.
Çin hükümeti, büyüme hedeflerine ulaşabilmek için özel hazine bonoları ve yerel yönetim özel bonoları ihraç etmeyi taahhüt etti. Bu senetler, altyapı yatırımları ve tüketim sübvansiyonu gibi alanlarda kullanılacak. Uzmanlar, bu borçlanma tedbirlerinin iç ekonomiyi canlandırmada önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. Bu adımlar, iç talebi artırarak ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlıyor.