İzmir’in kuzeyinde, sakin sahilleri ve doğal güzellikleriyle bilinen Dikili’nin ismi nereden geliyor?

Antik çağlardan bu yana yerleşim yeri olarak kullanılan bu bölge, isminin kökeniyle ilgili farklı efsanelere ev sahipliği yapıyor.

Kimi kaynaklara göre “Dikili” adı zeytin ağaçlarının dikildiği çiftliklerden gelirken, bazı rivayetlere göre ise İngiliz düklerinin bölgeye ilgisinden doğdu. İşte Dikili isminin kökenine dair çeşitli teoriler.

Dikmelik'ten Dikili'ye uzanan bir yolculuk

Dikili’nin adının kökenine dair en yaygın teorilerden biri, zeytin ağaçlarıyla ilgili. 1800’lü yıllarda Bergama Voyvodası Karaosmanoğlu’nun, bugünkü Beylik Zeytinliği bölgesinde bir çiftlik kurarak buraya zeytin ağaçları diktiği biliniyor. Zeytin ağaçlarının dikildiği bu yere “Dikmelik” denmesi, zamanla bölgenin “Dikili” olarak anılmasına yol açmış olabilir. Karaosmanoğlu’nun burada zeytin ağaçlarıyla dolu bir çiftlik kurması, bölgenin tarımsal geçmişine de işaret ediyor.

Çiğli Belediyesi'nden öğrencilere sıcak simit Çiğli Belediyesi'nden öğrencilere sıcak simit

Dük-ili teorisi: Kraliyet mensuplarının izleri

Bir diğer ilginç rivayet ise “Dük-ili” teorisidir. Yöre halkının anlattığına göre, İngiliz dükleri ve kraliyet mensupları yatlarıyla sık sık Dikili’ye gelerek burada araştırmalar yaparlarmış. Bu yüzden bölgeye, “düklerin yeri” anlamına gelen “Dük-ili” denmiş ve zamanla bu kelime değişerek “Dikili” adını almış olabilir. Bu hikaye, bölgenin tarih boyunca uluslararası ilgi gördüğünü gösteren bir başka kanıt olarak kabul ediliyor.

Karaosmanoğlu’nun çiftliği ve ilk yerleşim

Dikili’nin yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlaması, Karaosmanoğlu’nun kurduğu çiftlikle ilişkilendiriliyor. Karaosmanoğlu, bu çiftliğin etrafına göçebe Yörük aşiretlerini yerleştirerek burada bir yerleşim yeri oluşturmaya başladı. Ayrıca, çiftliğin su ihtiyacını karşılamak için Ali Potra Tepesi’nden toprak künklerle su getirmişti. Bu dönemde kurulan çiftlik, Dikili’nin ilk yerleşim yerlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türkler ve Rumlar arasında dönüşen bir kasaba

1870’li yıllara gelindiğinde, Dikili’de Rum nüfusu ağırlıklıydı. Liman Reisi olarak atanan Kaptan İsmail Bey, buradaki Türk nüfusunu artırmak için İstanbul’dan akrabalarını getirmiş ve Türklerin buraya yerleşmesine ortam sağladı. Türklerin yerleşimiyle birlikte Bahriyon Mahallesi kurulmuş, camiler ve okullar inşa edildi. Dikili’nin bu dönemde hem Türkler hem de Rumlar için önemli bir yerleşim yeri haline gelmesi, bölgenin çok kültürlü tarihini gözler önüne seriyor.