Fethullah Gülen'in 20 Ekim’de ABD’deki ölümünün ardından, Gülen hareketinin geleceği ile ilgili sorular gündeme geldi. Türkiye’de "Fethullahçı Terör Örgütü" olarak nitelendirilen ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası önemli bir odak haline gelen yapılanma, artık lidersiz bir döneme girdi. Peki, bu dönemde yapılanma nasıl bir evrim geçirecek? Kimler liderlik pozisyonlarına yükselecek?
Kimler liderlik için yarışıyor?
Gülen'in ölümünden önce oluşturulan bir icra heyeti, bu dönemde yapılanmanın yönetimini devraldı. Ancak bazı medya organlarında, Mustafa Özcan, Cevdet Türkyolu ve Abdullah Aymaz gibi isimlerin liderlik için istekli olduğu yönünde iddialar yer alıyor. Ancak, yapılanmaya yakın kaynaklar, liderlik için bir yarış olmadığını belirtiyor ve “Artık liderliğe ihtiyaç yok, yapılanma daha kolektif bir şekilde devam edecek” diyor.
Yeni dönemde yapılaşma: İçsel çekişmeler ve yerelleşme
Gülen örgütünün geleceği, büyük ölçüde “ortak akıl” ve “istişare” modeline dayalı bir yapılanma ile şekillenecek. Ancak, grup içindeki bazı isimlerin, daha fazla nüfuz kazanabilmek için kapalı kapılar ardında hareket ettikleri iddia ediliyor. Özellikle ABD'deki yapılanmanın yerelleşmesi, yerel karar alma süreçlerinin daha belirleyici hale gelmesine yol açtı.
Gülen cemaatinin geleceği Türkiye’de ne olacak?
Bazı uzmanlar, Gülen hareketinin artık Türkiye'de bir geleceği olmadığı görüşünü savunuyor. Bayram Balcı, “Cemaatin Türkiye'de halk arasında kredibilitesini kaybetti” diyerek, yapılanmanın yeniden etkin olma ihtimalinin çok düşük olduğunu belirtiyor. Hükümetin, Gülen'in ölümünden sonra bu hareketle ilişkilerde bir değişim yaşayabileceğini de vurguluyor.
Yurt dışındaki gücü ve gelecek perspektifi
Gülen hareketinin, özellikle ABD ve Avrupa'daki yapılanması artık daha sekülerleşmiş bir hale geliyor. Akademisyen Gökhan Bacık, "Hareketin kendi çocukları artık sekülerleşiyor" diyerek, Avrupa'da yetişen yeni neslin bu hareketle olan bağlarını zayıflatan bir süreç yaşandığını ifade ediyor. Yurt dışındaki cemaat üyeleri için, artık eski değerlerle devam etmek yerine, daha farklı yönelimler söz konusu.
Okulların durumu ve geleceği
Gülen hareketinin geçmişte kurduğu okullar, özellikle Türkiye'nin baskıları nedeniyle büyük bir kısmı kapatıldı. Bayram Balcı, "Gülen hareketinin okulları artık çoğu ülkede yok ve bu yapıların kontrolü genellikle yerel hükümetlere geçti" diyor. ABD’de ise, cemaatin okulları artık eski gücünde değil ve bu yapılar, devletle işbirliği yaparak varlıklarını sürdürüyor.
Türkiye ile ilişkiler: Yeni bir dönem mi?
Fethullah Gülen’in ölümünün ardından, Türkiye hükümeti hareketin yurt dışındaki üyelerine yönelik daha sert bir duruş sergileyecek gibi görünüyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu konuda yaptığı açıklamada, grup mensuplarının "yanlış yoldan vazgeçmesi" gerektiğini belirtti. Ancak uzmanlar, hareketin yurt dışında kalan üyelerinin Türkiye ile ilişkilerinin tamamen kesilmesinin, özellikle daha önceki bağlar nedeniyle zor olacağını öne sürdü.