Ege Bölgesi’nin mutfak kültüründe önemli bir yeri olan keşkek, yalnızca bir yemek olmanın ötesinde, tarihsel ve toplumsal bağları da güçlendiren bir anlam taşır. Basit malzemelerle yapılan ancak büyük emek isteyen bu yemek, sofralarda birlik ve beraberliği pekiştirir. Geleneksel tariflere sadık kalınarak hazırlanan keşkek, Ege Bölgesi’nin zengin yemek kültürünün en güzel örneklerinden biridir.
Düğünle pekişmiş bir yemek
Düğün öncesi ıslatılan buğdaylar ve hazırlanan etler, düğün günü sabahtan itibaren ayrı kazanlarda kaynatılmaya başlanır. Kaynatılan malzemeler, büyük kazanlarda birleştirilip tekrar kaynatılarak pişirilir. Pişirme işlemi sona erdiğinde, özel olarak hazırlanan tokmaklarla kazanın kenarına vurularak etle buğdayın iyice özleşmesi sağlanır. Bu işleme "keşkek dövmek" denir ve bazı yörelerde davul-zurna eşliğinde yapılır. Geleneksel olarak bu işlem, düğün evinin yakınları ve aşçılar tarafından imece usulüyle gerçekleştirilir.
Keşkek yapmanın püf noktaları
Keşkek dövme işlemi ne kadar uzun süre ve kuvvetle yapılırsa, o kadar lezzetli olur. Köylerde genellikle geleneksel tokmaklarla dövülen keşkek, her zaman daha makbul kabul edilir. Bugün bazı modern araçlar kullanılsa da, geleneksel yöntemlerle yapılan keşkek daha değerli sayılır.
Keşkek malzemeleri
Keşkek, genellikle üzerine kırmızı biber, salça ve tereyağından oluşan bir sosla servis edilir. Yanında salçalı nohut yemeği, pilav ya da bulgur pilavı ve ayran veya hoşaf ile sunulur. Yapımında buğday (dövme veya yarma), et, su, tuz ve tereyağı veya zeytinyağı gibi temel malzemeler kullanılır.